Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HANİS : Turkish Risale

İki kat olmuş kimse.HANÎS
$ Zayıflık, gevşeklik

HANİYE : Turkish Risale

Şarap. * Erkeği öldükten sonra evlenmeyip, çocuğuna bakan kadın

HANŞEFİR : Turkish Risale

Bela, zahmet

HANŞUŞ : Turkish Risale

Bakiyye, artan

HAPİS : Turkish Risale

(Bak: Habs)

HAR : Turkish Risale

Yıkılmış, hedmolmuş

HAR' : Turkish Risale

Yarmak

HAR'ABE : Turkish Risale

İnce kemikli, genç ve güzel kadın. * Uzun. * Yeşil üzüm çubuğu

HAR'ET : Turkish Risale

Terslemek

HAR-BAN : Turkish Risale

f. Eşekçi

HAR-BENDE : Turkish Risale

f. Seyis. Eşek ve katır gibi yük hayvanlarına bakan kimse. * Tar: Saray katırcıları

HAR-MENİŞ : Turkish Risale

f. Eşek huylu, eşek tabiatlı

HAR-PÜŞT : Turkish Risale

f. Diken sırtlı. * Mc: Kirpi

HAR-VAR : Turkish Risale

f. Eşek yükü

HAR-ZAR : Turkish Risale

f. Çalılık, dikenlik

HAR-İ DEŞTÎ : Turkish Risale

Yaban eşeği

HARA : Turkish Risale

Deve kuşu yumurtasının yeri. * Ev ortası

HARA' : Turkish Risale

Süstlük, zayıflık

HARAB : Turkish Risale

Viran. Issız. Yıkık. Perişan

HARAB-ABAD : Turkish Risale

f. Harabiyetle dolu olan yer. Tam harabe

HARABAT : Turkish Risale

Harabeler. Viraneler. Meyhâneler

HARABE : Turkish Risale

Harab yer. Şehir veya ev yıkıntısı. Perişan yerler

HARABENİŞİN : Turkish Risale

f. Viranelerde, harabelerde oturan

HARABEZAR : Turkish Risale

f. Viranelik. Yıkıntı yeri

HARABİYET : Turkish Risale

(Harabî) Yıkılma. Yıkılış. Parçalanıp dağılış. Zillet ve sefalet içinde