Turkish
HÜDDAB : Turkish Risale
Ensiz, ince, uzun yaprak
HÜDHÜD : Turkish Risale
Bir kuş ismi. Çavuş Kuşu veya ibibik denilir. (Peygamber Hz. Süleyman'ın (A.S.) zamanında, Hicaz ile Yemen arasındaki Sabâ nâm yerde melike olan ve güneşe tapan Belkıs ile Peygamber Süleyman Aleyhisselâm arasında muhabereye vesile olduğundan meşhur ve mübarektir.)
HÜDLUL : Turkish Risale
Kurt. (Canavar)
HÜDN : Turkish Risale
Barış, sulh, musalaha
HÜDU' : Turkish Risale
Kamburluk
HÜDÜB : Turkish Risale
(C.: Ehdâb) Sarık. * Kirpik, müjgân. * Havlu, el silmeye mahsus pamuklu bez. * Minder kenarında olan püskül
HÜDÜD : Turkish Risale
Çok yaşlı ihtiyar. İhtiyar ve zayıf olmak. * Bir binayı gürültüyle yıkıp göçürmek. (Bak: Tehdid)
HÜFAT : Turkish Risale
Nazar etmek, bakmak
HÜFFEL : Turkish Risale
Memesi süt ile dolu olan koyun
HÜKAKE : Turkish Risale
Kazılan şeyin kazıntısı, talaşı veya yongası
HÜKEA : Turkish Risale
Ahmak kimse
HÜKEMÂ : Turkish Risale
(Hakîm. C.) Âlimler. Çok bilgili kimseler. (Bak: Feylesof)(Enbiyanın ekseri şarkta ve hükemanın ağlebi garpta gelmesi kader-i ezelînin bir remzidir ki; şarkı ayağa kaldıracak din ve kalbdir; akıl ve felsefe değil. Şarkı intibaha getirdiniz, fıtratına muvafık bir cereyan veriniz. Yoksa sa'yiniz ya hebâen gider veya muvakkat, sathî kalır. M.N.)
HÜKEMÂ-İ KADİME : Turkish Risale
Eski filozoflar
HÜKEMÂ-İ MEŞAİYYUN : Turkish Risale
Aristo felsefesi yolunda olan ve derslerini gezerek veren meşaiyyun filozofları. (Bak: Meşşâiyyun)
HÜKEMÂ-İ İŞRAKİYYUN : Turkish Risale
İşrakiyye mesleğindeki feylesoflar. (Bak: İşrâkiyyun)
HÜKKÂM : Turkish Risale
(Hâkim. C.) Hâkimler
HÜKKÂM-I ADLİYYE : Turkish Risale
Adliye hâkimleri
HÜKL : Turkish Risale
Karınca gibi sesi işitilmeyen hayvan
HÜKLE : Turkish Risale
Dil tutukluğu, kekemelik
HÜKM : Turkish Risale
(Hüküm) Karar. Emir. Kuvvet. Hâkimlik. Amirlik. * İrade. Kumanda. Nüfuz. * Kadılık etmek. * Tesir. Cari olmak. * Makam. * Bir dâvanın veya bir meselenin tedkik edilmesinden sonra varılan karar. * Man: Fikirler ve tasavvurlar arasındaki râbıtayı tasdik veya inkâr etmek
HÜKM-İ GIYABÎ : Turkish Risale
Huk: Taraflardan biri hazır olmadığı halde verilen hüküm
HÜKM-İ KARAKUŞÎ : Turkish Risale
Karakuş hükmü. * Mc: Hesaba kitaba gelmiyen, mantığa uymayan hüküm
HÜKM-İ KAZA : Turkish Risale
Allah tarafından evvelce verilmiş olan hüküm
HÜKM-İ TECRÜBÎ : Turkish Risale
Tecrübe ile elde edilen hüküm. * Tecrübe neticesi hâsıl olan karar
HÜKM-İ VİCAHÎ : Turkish Risale
Huk: Tarafların her ikisinin de veya vekillerinin hazır bulundukları hâlde verilen hüküm
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani