Turkish
KEYFEMÂ : Turkish Risale
Her nasıl?
KEYFEMÂ YEŞÂ' : Turkish Risale
Nasıl isterse, istediği gibi
KEYFER : Turkish Risale
f. Karşılık, mukabil. * Mükâfat veya ceza
KEYFÎ (KEYFİYYE) : Turkish Risale
Keyfe, arzuya bağlı. İsteğe âid ve müteallik
KEYFİYYET : Turkish Risale
Bir şeyin esâsı ve iç yüzü. Nasıl olduğu ciheti. * Kalite. Madde. (Kemmiyetin zıddıdır.)
KEYHAN : Turkish Risale
f. Dünya, arz
KEYL : Turkish Risale
Ölçme. * Kile. Hububat ölçüsü. Ölçek
KEYLEKAN : Turkish Risale
Bir pırasa cinsi
KEYLUS : Turkish Risale
Hazmı kolay olan gıda
KEYLÎ : Turkish Risale
Kile ile ölçülen şeyler
KEYMUS : Turkish Risale
yun. Yiyecek ve içecek maddelerin midede hazmolunup erimesinden hâsıl olan bir sıvıdır ve kana karışır
KEYNUNET : Turkish Risale
Varlık, var olma
KEYS : Turkish Risale
Yaramaz huylu kişi
KEYSAN : Turkish Risale
Ayakla bir kimsenin dübürüne vurmak. * Özür, mâzeret
KEYSANİYYE : Turkish Risale
Revâfiz tâifesinden bir sınıf
KEYSUM : Turkish Risale
Çok miktar olan kuru ot
KEYT : Turkish Risale
(Keyte) şöyle, şöylece, kezâ
KEYUL : Turkish Risale
Muharebe gününde dizilen safların son safı
KEYVAN : Turkish Risale
f. Satürn (Zuhal) gezegeni
KEYY (KEYYE) : Turkish Risale
Adama veya davara yapılan nişan. * Yarayı dağlama
KEYYAL : Turkish Risale
Kile ile ölçen kimse. Kileci
KEYYEFE : Turkish Risale
(Tekyif. den mâzi fiili) İnceleyip iç yüzünü bildi, idrak etti manasınadır
KEYYİS : Turkish Risale
(Keyyise) Akıllı, anlayışlı, kiyasetli, idrakli, zeki. * Zarif
KEZA : Turkish Risale
Böyle, böylece. Bu dahi öyle
KEZALİK : Turkish Risale
Bunun gibi. Böylece. Bu da böyle
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani