Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CAUSING : English Turkish

n. meydana gelme, gerçekleşme

CAUSING A DISASTER : English Turkish

ir felaket eydana getirme

CAUSING ANXIETY : English Turkish

huzursuzluğa öncülük etme, kaygı ile sonuçlanma, dehşete sebep olma

CAUSING DAMAGE : English Turkish

yaralanmaya sebep olma, zarar verme, bir üretim hatasına sebep olma

CAUSING DEATH OUT OF NEGLIGENCE : English Turkish

en sonunda ölümle sonuçlanan bir hekimin davranışsal standartından sapması

CAUSING ENVIRONMENTAL DAMAGE : English Turkish

doğaya zarar verme, doğal çevreye zarar vermeye sebep olma

CAUSING FAILURE : English Turkish

aşarısızlığa sebep olma, başarıyı engelleme, bir meydan okumada birisinin kaybetmesine sebep olma

CAUSING PAIN : English Turkish

acıya sebep olma, rahatsızlıkla sonuçlanma, acı çekmeye öncülük etme

CAUSING STRIFE : English Turkish

kışkırtıcı çekişme, çatışmaya sebep olma

CAUSING TO FALL : English Turkish

n. düşürme

CAUSING UNEMPLOYMENT : English Turkish

işsizlikle sonuçlanma, işsizliğe öncülük etme

CAUSING UNHAPPINESS : English Turkish

mutsuzluğa sebep olma, hoşnutsuzlukla neticelenme, yoksulluğa öncülük etme

CAUSTIC : English Turkish

adj. kostik, aşındırıcı, yakıcı, iğneli, onur kırıcı, sert

CAUSTIC : English Turkish

n. kostik, yakıcı madde, kezzap

CAUSTIC ALKALI : English Turkish

n. yakıcı alkali, hidroksitli alkali

CAUSTIC POTASH : English Turkish

n. kostik potas, yakıcı alkali

CAUSTIC SODA : English Turkish

kostik soda, sodyum hidroksit

CAUSTICALLY : English Turkish

adv. ciddi olarak, duygusuz bir şekilde; yıpratıcı bir şekilde

CAUSTICITY : English Turkish

n. yakıcılık, aşındırıcılık, alaycılık, iğneli konuşma

CAUSTICNESS : English Turkish

n. yıpratıcı olma, canlı dokuları yok etme kapasitesinde olma; dokundurma, iğneleme, onaylamama, beğenmeme

CAUSTICS : English Turkish

n. yakıcı maddeler, kaynayan maddeler, aşındırıcı maddeler

CAUTER : English Turkish

n. dağlama, anormal dokuyu dağlamak için kullanılan enstrüman, dağlamada kullanılan sıcak demir

CAUTERANT : English Turkish

adj. kostik, aşındırıcı (Kimya); haşlayan, yakıcı

CAUTERISATION : English Turkish

n. dağlama, sıcak bir demirle veya diğer aletlerle ve genellikle enfeksiyonu yok etmek amacıyla iz bırakma veya yakma süreci (ayrıca cauterization)

CAUTERISE : English Turkish

v. dağlamak, yakmak, sıcak bir demirle yakmak, kavurmak; hissizleştirmek; (Tıp) dağlayarak tedavi etmek; ısı uygulayarak kanamayı durdurmak (ayrıca cauterize)