English Turkish
COACH AND FOUR HORSES : English Turkish
n. dört atla çekilen ve bir sürücüsü olan at/posta arabası
COACH BOX : English Turkish
n. arabacı yeri
COACH BUILDER : English Turkish
n. karoser ustası
COACH HORSE : English Turkish
n. araba atı
COACH HOUSE : English Turkish
n. hangar, garaj
COACHBOX : English Turkish
n. arabacı koltuğu
COAPTOR : English Turkish
n. (Tıp) çatlak ve kırıkların iyileşmesini hızlandırmak için kullanılan eksensel basınç uygulayan enstrüman
COARCT : English Turkish
adj. coarctate, sert bir kabuğu olan, kabuklu (bir krizalid veya böcek hakkında); beraber sıkıştırılmış; dar, sıkışık, daralan (Tıp)
COARCTATE : English Turkish
adj. sert bir kabuğu olan, kabuklu (bir krizalid veya böcek hakkında); beraber sıkıştırılmış; dar, sıkışık, daralan (Tıp)
COARCTATE : English Turkish
v. (Tıp) biraraya sıkıştırmak; bir araya sıkıştırılmış; sıkışık veya daralmış olmak (kan damarının, kanalın veya diğer vücut açıklıklarının)
COARCTATION : English Turkish
n. daralma (özellikle bir kan damarının vya kanalın); bir krizalid (koza) içerisinde çevrelenmiş olması durumu (Entomoloji)
COARSE : English Turkish
adj. kaba, kaba saba, kalın, iri taneli, adi, bayağı, terbiyesiz, yontulmamış, kalitesiz
COARSE BREAD : English Turkish
kalın öğütülmüş unla yapılan ekmek
COARSE FLOUR : English Turkish
iyi öğütülmemiş un
COARSE GRAINED : English Turkish
kaba damarlı (ağaç), iri taneli, kaba, bayağı, adi, yontulmamış, terbiyesiz
COARSE GRAINED WOOD : English Turkish
n. yapısında pürüz olan tahta
COARSE JOKE : English Turkish
eşşek şakası, nezaketsiz şaka, avam jesti, uygunsuz patlatma (enseye vb.), edepsiz şaka, bayagı şaka
COARSE LANGUAGE : English Turkish
halk ağzı, kaba dil, açık saçık ifade, bayağı dil; hoyrat dil, içeriksiz doğal konuşma
COARSE SAND : English Turkish
kaba kum, iri kum taneleri
COARSE SIEVE : English Turkish
üyük delikleri olan süzgeç veya filtre
COARSE TEXTURE : English Turkish
kaba dokuma
COARSE VOICE : English Turkish
kısık ve boğuk ses, cızırtılı duyulan ses
COARSELY : English Turkish
adv. kabaca, terbiyesizce, adice, kalitesiz olarak
COARSEN : English Turkish
v. kabalaştırmak, kabalaşmak
COARSENED : English Turkish
adj. kaba, pürüzlü; kabataslak veya pürüzlü yapan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani