Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

DENATURISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) denşirmek, tağyir etmek, doğallığını bozmak, doğal yapıyı bozmak, doğalsızlaştırmak, doğal özellikleri değiştirmek veya ortadan kaldırmak, yapaylaştırmak; alkolü içilmeyecek bir hale dönüştürmek (denaturize olarak da yazılır)

DENATURIZE : English Turkish

v. (Amerikan İngilizcesi) denşirmek, tağyir etmek, doğallığını bozmak, doğal yapıyı bozmak, doğalsızlaştırmak, doğal özellikleri değiştirmek veya ortadan kaldırmak, yapaylaştırmak; alkolü içilmeyecek bir hale dönüştürmek (denaturise olarak da yazılır)

DENAZIFICATION : English Turkish

n. nazi akımının kökünün kazınması, nazilerden arındırma

DENAZIFIED : English Turkish

adj. Nazilerden ve etkilerinden arındırılmış

DENAZIFY : English Turkish

v. nazi etkisini yok etmek, nazilerden arındırmak

DENDR : English Turkish

pref. ağacımsı, ağaç gibi, ağaç gibi şekli olan

DENDRI : English Turkish

pref. ağaç

DENDRIFORM : English Turkish

adj. ağacın karekteristik yapısına sahip olan

DENDRIMER : English Turkish

n. (Kimya) bir ağacınki gibi dalları olan sentetik polimer

DENDRITE : English Turkish

n. dallantı, dal, dal şeklinde olan mineral kristal (Jeoloji); bir sinir hücresinin dallanan bölümü (Anatomi)

DENDRITIC : English Turkish

adj. ağacımsı, ağaç gibi, ağaç gibi şekli olan

DENDRITIC CELLS : English Turkish

dendritik hücreler, kan dolaşımında bulunan ve kendilerine özgü öldürücü T hücrelerini aktive etmek amacıyla antijenleri belirleyen hücreler (Immunology)

DENDRO : English Turkish

pref. ağaç

DENDROCHRONOLOGY : English Turkish

n. dendrokronoloji, ağaç halka analizi, ağaçların yaşadığı arkeolojik bir alanda ağaç gövdelerindeki yıllık büyüme halkalarına dayanarak tarihleme yapma metodu