English Turkish
DENS : English Turkish
n. dens, diş; dişe benzeyen parça
DENSE : English Turkish
adj. sıkışık, yoğun; kalın; koyu; sık; kalın kafalı; negatifi şeffaf olmayan [fot.]
DENSE CROWD : English Turkish
yoğun kalabalık, insan izdihamı, halk yığını, kalabalık
DENSE FOG : English Turkish
yoğun sis, ağır sis durumu, aşırı buğu
DENSE FOREST : English Turkish
sık orman, çok ağaçlı orman, ağaçlarla sıkı bir şekilde kaplı orman
DENSE WAVELENGTH DIVISION MULTIPLEX : English Turkish
Yoğun Dalga Boylu Bölmeli Çoklama, fiber optik aracılı ışık dalgalarıyla veri aktarma teknolojisi (her sinyal kendi dalga boyunda gönderilir
tek fiber optikten 80'e kadar kanal gönderilebilir)
DENSELY : English Turkish
adv. yoğun bir şekilde, aşırı bir şekilde, ağır bir şekilde, kalabalık bir şekilde
DENSELY POPULATED AREAS : English Turkish
yoğun nüfuslu alanlar, kalabalık nüfuslu alanlar, çok fazla sayıda insandan oluşan alanlar
DENSENESS : English Turkish
n. sıkışıklık, darlık, yoğunluk; kalınlık
DENSIFICATION : English Turkish
n. sıkılaştırma, bir biyokütlenin küçük toplar şeklinde sıkıştırıldığı mekanik işlem; yoğunlaştırma, bir şeyin yoğunluğunda artma
DENSIMETER : English Turkish
n. dansimetre, yoğunluk ölçer, yoğunluk ölçen alet
DENSITOMETER : English Turkish
n. dansitometre, yoğunluk ölçer; bir negatifin yoğunluğunu ölçen alet (Fotoğrafçılık)
DENSITOMETRY : English Turkish
n. densitometri, yoğunluk ölçümü, kalabalık ölçümü
DENSITY : English Turkish
n. yoğunluk, sıkışıklık; kalınlık; sıklık; ahmaklık, kalın kafalılık
DENSO CORPORATION : English Turkish
n. DENSO Ortaklığı, otomotiv teknolojisi sistemi ve bileşenlerinin Japon bir küresel tedarikçisi şirket
DENT : English Turkish
n. çentik, çökme, göçük
DENT : English Turkish
v. çentmek, çökertmek, göçürtmek, göçmek, çökmek, berelemek
DENT : English Turkish
pref. diş
DENT SMB.'S IMAGE : English Turkish
hayallerini yıkmak, görüntüsünü bozmak
DENTAL : English Turkish
adj. dişlere ait, diş, dişsel
DENTAL : English Turkish
n. dişsel ünsüz
DENTAL ASSISTANT : English Turkish
diş hekimi asistanı, dişçi yardımcısı, bir hastanın dişleri üzerinde çalışırken dişçiye yardım eden kimse
DENTAL CALCULUS : English Turkish
diş taşı, tartar, dişler üzerinde oluşan taşlanma
DENTAL CLINIC : English Turkish
diş kliniği, diş bakımı ve tedavisi yapılan klinik
DENTAL CROWN : English Turkish
diş tacı, diş kronu, sahte diş, diş kaplaması, kaplama diş (Dişçilik)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani