English Turkish
DERAGOT CLIFFS : English Turkish
Deragot falezi, Yahudi çölünün doğu falezi (İsrail)
DERAIGN : English Turkish
v. dava açmak; davada haklı çıkmak; askerî kuvvet yerleştirmek, muharebe düzeni almak
DERAIGNMENT : English Turkish
n. dava açma; davada haklı çıkma; askerî kuvvet yerleştirme, muharebe düzeni alma
DERAIL : English Turkish
v. raydan çıkarmak
DERAIL EFFORTS : English Turkish
aydan çıkarma çabaları, yolundan çıkarma girişimleri (bir plan proje vs'yi)
DERAIL THE SEARCH FOR PEACE : English Turkish
arış girişimlerini sekteye uğratmak, barış arayışını raydan çıkarmak, barış arayışının başarısız olması için girişimde bulunmak
DERAILING : English Turkish
n. raydan çıkma, raylardan sapma işi; raydan çıkarma, raylardan saptırma işi; sabotaj, baltalama işi
DERAILING THE PEACE PROCESS : English Turkish
arış sürecini sekteye uğratma, barış sürecini raydan çıkarma, barış sürecini başarısız olması için girişimde bulunma, barış görüşmeleri sürecini engelleme veya yavaşlatma
DERAILLEUR : English Turkish
n. vites değiştiricisi, bisiklet vitesi değiştiricisi, bisikletlerde vitesi değiştiren mekanizma
DERAILMENT : English Turkish
n. raydan çıkma
DERANGE : English Turkish
v. dengesini bozmak, kafasını karıştırmak, çıldırtmak; rahatsız etmek
DERANGED : English Turkish
adj. dengesiz, bozuk
DERANGEMENT : English Turkish
n. dengesizlik, delilik; geçimsizlik
DERATE : English Turkish
v. vergi oranını indirmek, vergi tarifesini düşürmek, tarifeyi indirmek (Britanya)
DERATION : English Turkish
v. vergi oranlarını düşürmek, kaldırmak
DERBY : English Turkish
n. önemli karşılaşma
DERBY : English Turkish
n. derbi, derbi maç, maç, yarış, yarışma; melon şapka (erkekler tarafından giyilir)
DERBY MATCH : English Turkish
derbi maç, tüm yarışmacılara açık yarış veya müsabaka; yıllık at yarışı
DERBYSHIRE : English Turkish
n. Derbyshire, orta İngiltere'de bir bölge; soyadı
DEREGISTRATION : English Turkish
n. sicil iptali kayıt iptali, ticaret sicilinden çıkarma
DEREGULATE : English Turkish
v. devlet denetimini kaldırmak, hükümet kontrolünden çıkarmak
DEREGULATION : English Turkish
n. devlet denetimini kaldırma, hükümet kontrolünden çıkarma, bir şeyi devlet denetiminden çıkarma süreci
DEREISM : English Turkish
n. dereizm, gerçeklikten kopma, düş kurma, hayal kurma; otizm, içe kapanıklık, içe yöneliklik
DEREISTIC : English Turkish
adj. gerçeklikten kopmayla ilgili, düş kurmayla ilgili, hayal kurmayla ilgili, hayal ürünü; otistik, içine kapanık, içe yönelimli
DERELICT : English Turkish
n. terkedilmiş mal, sahipsiz mal; gemi enkazı; dışlanmış kimse; ihmalkâr kişi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani