English Turkish
DEVIL TAKE THE HINDMOST : English Turkish
her koyun kendi bacağından asılır, altta kalanın canı çıksın
DEVIL WORSHIP : English Turkish
n. şeytana tapma, satanizm
DEVIL'S ADVOCATE : English Turkish
aziz adayı aleyhinde tartışan savcı (katolik), tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse
DEVIL'S BONES : English Turkish
n. zar oyunu
DEVIL'S BOOKS : English Turkish
n. oyun kâğıtları, kumar kâğıtları
DEVIL'S COACH HORSE : English Turkish
n. uzun bir gövdesi olan ve hem etobur hem otobur bir böcek
DEVIL'S DANCE : English Turkish
hukuksuzluk, kanunsuzluk; ahlaksızlık, çapkınlık; gürültü, kargaşa, curcuna, cümbüş
DEVIL'S DARNING NEEDLE : English Turkish
n. kızböceği
DEVIL'S FOOD CAKE : English Turkish
n. çikolatalı bir tür kek
DEVIL'S OWN LUCK : English Turkish
allı olma, eşek şanslı olma, çok şanslı olma, beyinden çok şansı olma
DEVIL`S ISLAND : English Turkish
şeytan'ın Adası, Fransız Ginesi’nin Kuzeyinde bir ada (aralarında Alfred Dreyfus'un da bulunduğu siyasal mahkumlar için eski Fransız hapis kolonisi)
DEVILDOM : English Turkish
n. şeytanlar alemi
DEVILED : English Turkish
adj. baharatlı ve acılı
DEVILFISH : English Turkish
n. ahtapot; manta vatozu; kuzey Pasifik Okyanusu'nda bulunan gri bir balina türü; büyük bir ahtapot türü
DEVILISH : English Turkish
adj. şeytan gibi, şeytani, şeytanca, kötü, berbat; aşırı; müthiş
DEVILISH : English Turkish
adv. aşırı, müthiş, çok fazla
DEVILISHLY : English Turkish
adv. şeytanca, şeytani bir şekilde, kötücül bir şekilde, kötü niyetlice
DEVILISHNESS : English Turkish
n. şeytanlık, şeytanilik, kötücül olma durumu, kötü niyetli olma durumu
DEVILLED : English Turkish
adj. baharatlı ve acılı
DEVILMENT : English Turkish
n. şeytanlık; yaramazlık, haylazlık
DEVILRY : English Turkish
n. sihirbazlık; şeytanlık,kötülük; yaramazlık, huysuzluk
DEVILTRY : English Turkish
n. haylazlık, yaramazlık, kontrol edilemeyen muzırlık; kötülük, kötü kalplilik, kötü niyetlilik; sihir, büyü, afsun, şeytan işi
DEVIOUS : English Turkish
adj. dolambaçlı; aldatıcı, dürüst olamayan; sapa
DEVIOUS PATHS : English Turkish
çapraşık yollar, dolambaçlı yollar, dolaylı yollar
DEVIOUS STEP : English Turkish
n. yanlış adım, ahlaksızca davranış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani