Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
DEVOLUTION : English Turkish

n. devretme, dejenereleşme; nakil, veraset; yozlaşma, bozulma

DEVOLUTIONARY : English Turkish

adj. (Biyoloji) bozulmayla ilgili, bozulmaya özgü, dejenerasyon ile ilgili, dejenerasyona özgü

DEVOLVE : English Turkish

v. devretmek; kalmak; geçmek; üzerine düşmek

DEVOLVEMENT : English Turkish

n. devretme, hak ve güçleri devretme; dejenerasyon, bozulma (Biyoloji)

DEVON : English Turkish

n. Devon, İngiltere'de bir bölge; İngiltere’de büyütülen damızlık sığır

DEVONIAN : English Turkish

adj. Devonshirelı, Devonyen dönemine ait

DEVONIAN : English Turkish

n. Devonshirelı, Devonyen dönemi

DEVONSHIRE : English Turkish

n. Devonshire

DEVORA : English Turkish

n. Devora, kadın ismi (İbranice)

DEVORA BARON : English Turkish

Devora Baron, (
1956) Belarus'ta haham ailesinde doğan ve çok küçük yaşta yazmaya başlayan yazar (İsrail'e 1911 yılında göç etmiştir)

DEVORA OMER : English Turkish

Devora Omer (1932 doğumlu), İsrailli çocuk kitabı yazarı

DEVOTE : English Turkish

v. ayırmak, tahsis etmek, adamak

DEVOTE ONE'S LIFE TO : English Turkish

-e baş koymak,
e hayatını koymak,
a kendini adamak,
a tüm kaynaklarını tahsis etmek, bir dava veya proje uğruna hayatını adamak

DEVOTE ONESELF : English Turkish

kendini adamak

DEVOTE ONESELF TO : English Turkish

-a kendini adamak,
e baş koymak,
e hayatını koymak,
a tüm kaynaklarını tahsis etmek, bir dava veya proje uğruna hayatını adamak,
e tüm enerjisini harcamak

DEVOTED : English Turkish

adj. sadık, bağlı, fedakâr, özverili; üzerine titreyen

DEVOTED TIME : English Turkish

adanmış zaman, feda edilmiş zaman, verilmiş zaman

DEVOTED TO : English Turkish

-a adanmış,
ı seven,
a sadık

DEVOTED TO HIS WORK : English Turkish

kendini işine adamış, kendini mesleğine adamış

DEVOTEDLY : English Turkish

adv. bağlılıkla, fedâkarca, özveriyle

DEVOTEDNESS : English Turkish

n. bağlılık, sadıklık, sadakat, sadık olma durumu, adanmışlık, kendini adamış olma durumu

DEVOTEE : English Turkish

n. düşkün, meraklı, hayran, dindar, fanatik; sofu

DEVOTEE OF GEMATRIA : English Turkish

İncil'i sayılarla yorumlama bilimiyle uğraşan kimse, numerolojiye (rakamların gizli gücü bilimine) ilgi duyan kimse

DEVOTION : English Turkish

n. bağlılık, sadakât, düşkünlük, fedakârlık, özveri

DEVOTIONAL : English Turkish

adj. sadakât ile ilgili, dindar; ibadet için kullanılan