Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
DEVIOUSLY : English Turkish

adv. çapraşık bir şekilde, dolambaçlı bir şekilde, dolaylıca; aldatıcı bir şekilde, sinsice, üçkâğıtçı bir şekilde

DEVIOUSNESS : English Turkish

n. aldatıcılık, dürüst olmama; eğrilik, çapraşıklık

DEVISABILITY : English Turkish

n. tertip edilebilirlik, uydurulabilirlik, icat edilebilirlik; vasiyet edilebilir olma durumu (örneğin bir mülk)

DEVISABLE : English Turkish

adj. tasavvur edilebilir, tasarlanabilir; vasiyet olunabilir

DEVISE : English Turkish

v. tasarlamak, planlamak, icat etmek, bulmak; vasiyetle bırakmak

DEVISE : English Turkish

n. vasiyet, vasiyetle bırakılan mülk

DEVISEE : English Turkish

n. mirasçı, varis

DEVISER : English Turkish

n. mucit

DEVISING : English Turkish

n. düzenleme, yapma, bir şeyin olması işi

DEVISOR : English Turkish

n. vasiyet eden kişi, vasiyetle bırakan kişi

DEVITALISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) cansızlaştırmak, cansız hale getirmek, güçsüzleştirmek (devitalize olarak da yazılır)

DEVITALIZE : English Turkish

v. hevesini kırmak; cansızlaştırmak

DEVITRIFICATION : English Turkish

n. camsılaşma, camsılaştırma, cam kristalleştirme, kristalimsi ve narin hale gelme durumu (Jeoloji)

DEVITRIFY : English Turkish

v. cüruftan camı çıkarmak

DEVOCALISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) tonsuzlaştırmak; seslilik özelliğinden yoksun bırakmak (devocalize olarak da yazılır)

DEVOCALIZE : English Turkish

v. (Amerikan İngilizcesi) tonsuzlaştırmak; seslilik özelliğinden yoksun bırakmak (devocalise olarak da yazılır)

DEVOID : English Turkish

adj. yoksun, mahrum, eksik; boş, geçersiz

DEVOID OF : English Turkish

mahrum, yoksun

DEVOID OF CONTENT : English Turkish

içeriksiz, içeriği olmayan, maddesi olmayan

DEVOID OF FEELINGS : English Turkish

adj. duygusuz, hissiz

DEVOID OF HUMOR : English Turkish

adj. şakadan anlamaz

DEVOID OF ITS CONTENTS : English Turkish

oş, içeriksiz, içeriği olmayan, maddesi olmayan, hiçbir şey içermeyen

DEVOID OF MEANING : English Turkish

anlamsız, anlamı olmayan, önemsiz, önemi olmayan

DEVOIR : English Turkish

n. görev

DEVOIRS : English Turkish

n. nezaket, saygılı tavırlar