Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
DIRTINESS : English Turkish

n. pislik, kirlilik, pasak; adilik, aşağılıklık

DIRTY : English Turkish

v. kirletmek, pisletmek, lekelemek, kirlenmek, pislenmek; bulaştırmak

DIRTY : English Turkish

adj. pis, kirli; açık saçık, rezil, aşağılık, iğrenç, ahlaksız, edepsiz, terbiyesiz, müstehcen; muzur, bozuk; fırtınalı

DIRTY BOMB : English Turkish

kirli bomba, radyoaktif bomba, radyoaktif atık atan bomba

DIRTY DOG : English Turkish

n. aşağılık kimse, itoğluit

DIRTY JOKE : English Turkish

n. kaba şaka, kötü şaka, kaba ve cinsel içerikli şaka

DIRTY LINEN : English Turkish

kirli çamaşır, yıkanma ihtiyacı olan kirli giyecekler; ortaya çıkarılması yüz kızartan özle meseleler, kirli geçmiş

DIRTY MIND : English Turkish

elden aşağı düşüncelerle dolu akıl, terbiyesiz fikirlerle dolu zihin

DIRTY OLD MAN : English Turkish

kart zampara, seks düşkünü yaşlı erkek

DIRTY TRICK : English Turkish

hınzırlık, kahpelik, kalleşlik, alçakça ve arsızca davranış; onursuzca davranış; kötü amaçlarla tasarlanmış plan

DIRTY TRICKS THURSDAY : English Turkish

n. kirli oyunlar Perşembesi, kalleşlik Perşembesi, suçlamaların manşetlerde yerini alacağı ve cevap vermeye yeterince zaman kalmayacağı bilinerek özellikle de skandal içerikli tüm muhalefet saldırılarının yapıldığı seçimlerden önceki Perşembe günü

DIRTY WORK : English Turkish

kirli iş, pis iş, kirli meslek

DIRTYING : English Turkish

n. kirletme

DIS : English Turkish

v. (Argo) başka bir kimseye karşı saygısızlık göstermek; bir kimseyi aşağılamak, bir kimseyi küçümsemek (diss olarak da yazılır)

DIS : English Turkish

pref. na-,
mayan (bir faaliyetin tersini ifade edem önek)

DISABILITY : English Turkish

n. yetersizlik, güçsüzlük, ehliyetsizlik, maluliyet, sakatlık, zaaf; sakınca, mahzur

DISABILITY BENEFIT : English Turkish

n. maluliyet tazminatı

DISABILITY CLAUSE : English Turkish

özürlülük şartı, bir sigorta poliçesinin özürlü bir sigortalının yardım alabilmesine izin veren şartı

DISABILITY INCOME INSURANCE : English Turkish

özürlülük gelir sigortası, bir kimsenin özürlü kalma durumunun kapsayan sigorta

DISABILITY INSURANCE : English Turkish

n. sakatlık sigortası, yaşlılık sigortası

DISABILITY PENSION : English Turkish

sakatlık maaşı, maluliyet emekli maaşı

DISABLE : English Turkish

v. sakatlamak, ehliyetini almak, kullanılmaz hale sokmak, hizmet dışı bırakmak; yetkisini almak, alıkoymak, menetmek

DISABLED : English Turkish

adj. özürlü, engelli, sakat; hizmet dışı kalmış, menedilmiş, ehliyetsiz, elverişsiz, kullanışsız

DISABLED : English Turkish

n. sakat

DISABLED PEOPLE : English Turkish

n. engelliler