Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

ALL INCLUSIVE : English Turkish

adj. her şey dahil, geniş kapsamlı

ALL IS FAIR : English Turkish

her şey mubahtır, her şey yapılabilir, her şey kabul edilebilir, her kural uygulanabilir

ALL IS FAIR IN LOVE AND WAR : English Turkish

aşkta ve savaşta her şey mubahtır, aşkta ve savaşta kurallar yoktur, aşkta ve savaşta her şey yasaldır

ALL IS FIRM AND ABIDING : English Turkish

her şey belirli ve değişmezdir, her şey her şey geçerlidir, her şey etkilidir, her şey bağlayıcıdır

ALL IS NOT GOLD THAT GLITTERS : English Turkish

parlayan her şey altın değildir, her şey göründüğü gibi şahane değildir, görünüşe aldanma

ALL IS OVER WITH : English Turkish

her şey bitmiştir, sona gelinmiştir, her şey tamamlanmış

ALL IS VANITY : English Turkish

her şey gösteriş, her şey boştur

ALL IS WELL : English Turkish

her şey yolunda, her şey gayet iyi

ALL ISRAEL ARE COMRADES : English Turkish

tüm İsrailliler yoldaştır, Evrensel Yahudi Birliği, İttifak (Fransız Yahudi kurumu)

ALL KINDS : English Turkish

tüm çeşitler, türlü türlü, tüm türler

ALL MAINS : English Turkish

adj. her voltaja ayarlanan (alıcı)

ALL MANNER OF : English Turkish

her türlü

ALL MEMBERS : English Turkish

n. tüm üyeler, üyelerin her biri

ALL METAL : English Turkish

komple metal, tamamı çelik

ALL MIXED UP : English Turkish

adj. karmakarışık, karman çorman, allak bullak

ALL NIGHT : English Turkish

ütün gece açık olan, gece boyu devam eden

ALL NIGHT LONG : English Turkish

ütün gece, gece boyunca

ALL OF : English Turkish

hepsi, tümü

ALL OF A DOODAH : English Turkish

adj. heyecanlanmış, sarsılmış

ALL OF A PIECE : English Turkish

adv. aynı tür, aynı, tıpkı, tıpatıp

ALL OF A SUDDEN : English Turkish

aniden, birden, ansızın, birdenbire

ALL OF IT : English Turkish

hepsi

ALL OF THEM : English Turkish

alayı, hepsi

ALL OF US : English Turkish

hepimiz

ALL OF YOU : English Turkish

hepiniz