Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HOP BIND : English Turkish

n. şerbetçiotu sapı

HOP BINE : English Turkish

n. şerbetçiotu sapı

HOP FIELD : English Turkish

n. şarbetçiotu tarlası, şarbetçiotu yetiştirmek için kullanılan alan

HOP GARDEN : English Turkish

şarbetçiotu bahçesi, şarbetçiotu tarlası, şarbetçiotu yetiştirmek için kullanılan alan

HOP IT : English Turkish

yaylanmak, gitmek

HOP O' MY THUMB : English Turkish

cüce

HOP OFF : English Turkish

gitmek, yaylanmak

HOP ON : English Turkish

v. atlamak, binmek

HOP STEP AND JUMP : English Turkish

kısa mesafe

HOP THE PERCH : English Turkish

ölmek, vefat etmek (Argo)

HOP THE TWIG : English Turkish

ölmek

HOP TO IT : English Turkish

v. koyulmak, işe sarılmak

HOP UP : English Turkish

uyarıcı vermek, kuvvetlendirmek, kamçılamak

HOP VINE : English Turkish

n. şerbetçiotu sapı

HOPAK : English Turkish

n. gopak, Ukrayna halk dansı

HOPBIND : English Turkish

n. şerbetçiotu sapı, şerbetçiotunun bükülen sapı

HOPBINE : English Turkish

n. şarbetçiotu bitkisinin büklüm şeklinde tırmanan sapı

HOPE : English Turkish

n. ümit, umut, beklenti

HOPE : English Turkish

v. ummak, ümit etmek, beklemek, istemek, arzu etmek

HOPE AGAINST HOPE : English Turkish

her şeye rağmen umutlu olmak, her şeye rağmen ümit beslemek, umudunu kesmemek

HOPE CHEST : English Turkish

çeyiz sandığı

HOPE FERVENTLY : English Turkish

hevesli bir şekilde umut etmek, kuvvetli bir şekilde arzulamak, ciddi bir şekilde dilemek

HOPE FOR THE BEST : English Turkish

en iyi sonucu dilemek, en iyi bir şekilde sonuçlanmasını arzulamak, iyi netice istemek

HOPE THAT : English Turkish

-yı dilemek,
sını istemek,
yı arzulamak,
sını ümit etmek

HOPE THAT HELPS : English Turkish

umarım bu işe yarar, umarım bu işi görür, ümit ederim bu faydalı olur