Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ANTIPOLLUTION : English Turkish

n. çevre kirlenmesine karşı, çevre kirliliği karşıtı

ANTIPOLLUTIONIST : English Turkish

n. çevreyi kirletmeyen kimse, çevreci

ANTIPOPE : English Turkish

n. meşru papaya karşı çıkan papa, kanunlara uygun olarak seçilmiş olan papaya karşı olarak seçilen papa

ANTIPORNOGRAPHY : English Turkish

n. pornografi karşıtlığı, pornografi aleyhtarı, müstehcen edebiyat veya sanata karşı gelme

ANTIPOVERTY : English Turkish

adj. yoksulluk karşıtı olan, fakirliğe karşı olan

ANTIPROHIBITION : English Turkish

adj. yasak karşıtı, yasağa karşı olan

ANTIPROTON : English Turkish

n. antiproton, eksi yüklü proton (Fizik)

ANTIPRURITIC : English Turkish

adj. antipruritik, kaşıntıyı gideren, kaşıntıyı önleyen

ANTIPSYCHOTIC : English Turkish

adj. antipsikotik, psikotik vakalar karşıtı

ANTIPYRESIS : English Turkish

n. ateş düşürme, ateş düşürücü

ANTIPYRETIC : English Turkish

n. ateş düşürücü ilaç

ANTIPYRETIC : English Turkish

adj. ateş düşürücü

ANTIPYRIN : English Turkish

n. antipirin

ANTIPYRINE : English Turkish

n. antipirin, ateş düşürücü ilaç

ANTIQUARIAN : English Turkish

adj. antikalarla ilgili, antika

ANTIQUARIANISM : English Turkish

n. antikacılık, eski eserler inceleme ve toplama

ANTIQUARY : English Turkish

n. antika meraklısı, antikacı

ANTIQUATE : English Turkish

v. eskitmek, eski veya modası geçmiş hale getirmek

ANTIQUATED : English Turkish

adj. modası geçmiş, demode

ANTIQUATION : English Turkish

n. geçerliliğini yitirme, yaşlanma, eskime

ANTIQUE : English Turkish

n. antika, eski sanat eseri

ANTIQUE : English Turkish

adj. antik, antika

ANTIQUE DEALER : English Turkish

n. antikacı

ANTIQUE SHOP : English Turkish

n. antikacı, antika dükkânı

ANTIQUE STORE : English Turkish

n. antikacı, antika dükkânı