Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ANTISABBATARIAN : English Turkish

adj. cumartesi veya pazarı kutsal saymayan

ANTISCORBUTIC : English Turkish

adj. antiskorbütik, skorbüt önleyici, skorbüt iyileştirici (C vitamini eksikliğinin neden olduğu hastalık)

ANTISEPSIS : English Turkish

n. antisepsi, sepsis üreten mikroorganizmaları yok etme

ANTISEPTIC : English Turkish

n. antiseptik

ANTISEPTIC : English Turkish

adj. antiseptik

ANTISEPTIC AGENT : English Turkish

antiseptik madde, mikroorganizma hareketlerini veya büyümesini önleyen madde, antibakteriyel madde

ANTISEPTIC LOTION : English Turkish

antiseptik losyon, mikroorganizma hareketlerini veya büyümesini önleyen merhem, antibakteriyel losyon

ANTISEPTICALLY : English Turkish

adv. antiseptik olarak, mikrop olmadan, steril bir şekilde; temiz bir biçimde, temizce

ANTISEPTICISE : English Turkish

v. antiseptik yapmak, antiseptik madde ile dezenfekte etmek veya işlemde geçirmek, sterilize etmek (ayrıca antisepticize)

ANTISEPTICIZE : English Turkish

v. antiseptik yapmak, antiseptik madde ile dezenfekte etmek veya işlemde geçirmek, sterilize etmek (ayrıca antisepticise)

ANTISERUM : English Turkish

n. antiserum, antikorlar içeren serum

ANTISKATING : English Turkish

adj. kayma önleyici düzen, pikap üzerinde kolun merkezcil kuvvet tarafından çekilme eğilimini engelleme görevi olan ayarlamaya veya kontrole ait veya ilgili

ANTISKID : English Turkish

adj. kayma önleyici, kaymaktan önleyen; kaymayı önleyecek şekilde yapılmış olan

ANTISLAVERY : English Turkish

adj. kölelik karşıtı olan, köleliğe karşı koyan

ANTISOCIAL : English Turkish

adj. antisosyal, toplum düzenini reddeden

ANTISOCIALLY : English Turkish

adv. insanlardan kaçarak, antisosyal bir şekilde, sokulgan olmayan bir şekilde; düşmanca, bozucu bir şekilde

ANTISPASMODIC : English Turkish

adj. spazm önleyici, spazm giderici

ANTISPASMODIC : English Turkish

n. antispazmodik, spazm veya krampları azaltan ilaç

ANTISTATIC : English Turkish

adj. antistatik, duruk yükü yok eden veya azaltan bir şey ile ilgili

ANTISTROPHE : English Turkish

n. antistrophe, Yunan odu korosu

ANTISTROPHIC : English Turkish

adj. antistrophe ile ilgili, bir önceki kıtaya karşılık olarak koro hareketiyle ilgili olan (Yunan Draması)

ANTISUBMARINE : English Turkish

adj. denizaltısavara karşı olan, denizaltılarına karşı kullanılmak için tasarlanmış olan silahlar

ANTISYPHILITIC : English Turkish

adj. antisifilitik, frengiye karşı

ANTITANK : English Turkish

adj. tanksavar, tanklara karşı (savunma için)

ANTITANK BOMB : English Turkish

tanksavar bombası, tank veya başka zırhlı araçları yok etmek için tasarlanmış olan bomba