Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IN ANY CASE : English Turkish

herhalde, nasıl olursa olsun, her hâlükârda, ne olursa olsun, her halükârda, illâki

IN ANY EVENT : English Turkish

her durumda, ne olursa olsun, her halükârda

IN ANY KIND OF WEATHER : English Turkish

her türlü havada, her zaman, her daim, herhangi bir zamanda

IN ANY MOMENT : English Turkish

adv. neredeyse

IN ANY WISE : English Turkish

adv. herhangi bir şekilde

IN APPEARANCE : English Turkish

adv. görünüşe göre, görünüşe bakılırsa, görünen o ki, görünüşte

IN APPLE PIE ORDER : English Turkish

çok düzenli, yerli yerinde

IN APPREHENSION OF : English Turkish

adv. korkusuyla, endişesiyle

IN ARMFULS : English Turkish

adv. kucaklar dolusu, bol bol, kucak kucak

IN ARMS : English Turkish

silâhlı

IN ARREARS : English Turkish

vadesi geçmiş, geç kalmış, ödemeleri geciktirmiş, işi geciktirmiş, vaktinde yerine getirememiş, ödemelerini zamanında yapamamış

IN AS MUCH AS : English Turkish

-e dayanarak,
e göre,
sı kadarıyla

IN ASTONISHMENT : English Turkish

üyük sürpriz içinde, hayranlık içinde, büyük şaşkınlık içinde

IN BAD CONDITION : English Turkish

kötü bir durumda, zayıf bir durumda, zayıf bir halde

IN BAD FAITH : English Turkish

kötü niyetle, samimiyetsizlikle

IN BAD FORM : English Turkish

kötü bir biçimde, yetersiz yapılmış, zayıf halde; kaba, kibar olmayan, nazik olmayan

IN BAD HEALTH : English Turkish

adj. hasta, rahatsız, sağlığı bozuk

IN BAD ORDER : English Turkish

kötü durumda, bozuk

IN BAD SHAPE : English Turkish

kötü şekilli, kötü biçimli, kötü bir fiziksel durumda, zayıf bir fiziksel halde, zayıf sağlıklı

IN BAD TASTE : English Turkish

tatsız, kaba, çirkin, hoş olmayan, uygunsuz, yakışıksız, yaraşır olmayan

IN BATCHES : English Turkish

adv. grup halinde, yığın olarak

IN BEHALF OF : English Turkish

adına, namına

IN BEHOOF OF : English Turkish

adv. yararına, çıkarına

IN BEING : English Turkish

var olan

IN BETWEEN : English Turkish

ortada, arasındaki, orta