Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IN CHARACTER : English Turkish

tipik olarak, doğal olarak, bir kimsenin normal davranışına uygun bir şekilde

IN CHARGE : English Turkish

nezaret altında, başkasının sorumluluğunda

IN CHARGE OF : English Turkish

yükümlü, sorumlu

IN CHASE OF : English Turkish

-nın peşinde,
yı kovalayan bir şekilde,
yı kovalayarak

IN CHECK : English Turkish

şah demek

IN CHIEF : English Turkish

aş, asıl, en önemli

IN CHORUS : English Turkish

koro halinde, hep birlikte, birlik olarak

IN CIPHER : English Turkish

şifreli

IN CLEARING : English Turkish

n. takasa tabi çekler ve bonolar

IN CLOVER : English Turkish

efah içinde, tuzu kur bir halde, hali vakti yerinde, iş ve endişeden uzak bir şekilde

IN COILS : English Turkish

adj. halka halka

IN COLD BLOOD : English Turkish

acımasızca, soğukkanlılıkla, gözünü kırpmadan

IN COLD PRINT : English Turkish

adj. siyah beyaz basılmış

IN COLLABORATION WITH : English Turkish

adj. ortaklaşa, birlikte

IN COMMAND OF : English Turkish

-nın komutasında,
nın yetkisinde,
nın kontrolünde,
nın kontrolünü elinde bulunduran

IN COMMEMORATION OF : English Turkish

-nın anısına,
nın hatırasına,
yı anmak amacıyla

IN COMMISSION : English Turkish

işbaşında, iş üstünde, çalışıyor halde, çalışan vaziyette; işe hazır, sefere hazır, çalışmaya hazır, vazifeye hazır

IN COMMON : English Turkish

ortaklaşa, müştereken, benzer, birlikte

IN COMMON PARLANCE : English Turkish

konuşma dilinde

IN COMPANY : English Turkish

arkadaş olarak, arkadaşlarla birlikte, dostlarla birlikte, başkalarıyla birlikte

IN COMPANY OF : English Turkish

-ya arkadaş olarak,
nın arkadaşlığında,
nın eşliğinde, ile birlikte

IN COMPARISON WITH : English Turkish

nispeten, kıyasla, oranla

IN COMPLETE DISORDER : English Turkish

adj. karmakarışık

IN COMPLIANCE WITH : English Turkish

-ya uygun olarak,
ya uygun bir şekilde,
ya uyan bir şekilde

IN CONCERT : English Turkish

uyumlu bir halde, anlaşarak, ittifakla, birbirine uyan bir şekilde