Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

IN ENORMOUS QUANTITIES : English Turkish

çok büyük tutarlarda, çok büyük miktarlarda, devasa miktarlarda

IN EPITOME : English Turkish

adv. özetle, özet olarak

IN EQUAL PARTS : English Turkish

eşit parçalar halinde, eşit bölümler halinde, eşit bir şekilde, birbirine eşit olan iki parça halinde (boyut ağırlık vs açısından)

IN EQUAL SHARES : English Turkish

eşit parçalar halinde, eşit bölümler halinde, eşit bir şekilde, birbirine eşit olan iki parça halinde (boyut ağırlık vs açısından)

IN ESPECIAL : English Turkish

adv. özellikle, bilhassa

IN ESSENCE : English Turkish

gerçekte, aslen, aslında, özünde, temelde

IN EVERLASTING MEMORY : English Turkish

sürekli akılda kalan, sonsuza dek hatırda kalan

IN EVERY RESPECTS : English Turkish

adv. her bakımdan, her konuda

IN EVIDENCE : English Turkish

açıkça, açık bir şekilde, görünür bir şekilde, kanıtlı bir şekilde

IN EXCESS OF : English Turkish

fazla, geçen, aşan

IN EXCHANGE FOR : English Turkish

karşılık olarak, bedel olarak

IN EXCUSE OF : English Turkish

-ması açıklamasıyla,
ması özrüyle,
ması bahanesiyle,
ması nedeniyle,
ması dayanağıyla

IN EXILE : English Turkish

sürgünde, evinden yasaklı olan, yabancı bir ülkede yaşamaya zorlanan

IN EXISTENCE : English Turkish

var olan, mevcut, yaşayan, yok veya kayıp edilmiş olmayan

IN EXTENSO : English Turkish

enine boyuna, etraflıca, dolaylı olarak

IN EXTREMIS : English Turkish

adv. ölüm noktasında; çok zor ve ciddi bir durumda, darda

IN FACT : English Turkish

gerçekte, adeta, aslında, gerçekten, doğrusu, hatta

IN FAITH : English Turkish

inanarak, inançla, güvenle, güvenerek, itimatla, itimat ederek

IN FASHION : English Turkish

popüler, tarz, gözde

IN FAULT OF : English Turkish

-sı olmadan,
masız,
nın yokluğuyla,
nın eksikliğiyle,
sı mevcut olmadan

IN FAVOR OF : English Turkish

tarafında olarak, lehinde

IN FEAR : English Turkish

korkudan, korkusundan

IN FIBRES : English Turkish

adj. tel tel

IN FILE : English Turkish

adv. çift sıra halinde

IN FINE : English Turkish

kısacası, sözün kısası, sonunda