English Turkish
IN FULL SAIL : English Turkish
pupa yelken bir halde, denizde son sürat giderken, mümkün olan en hızlı şekilde
IN FULL SWING : English Turkish
tam faaliyette, en civcivli zamanında
IN FUTURE : English Turkish
gelecekte, ileride
IN GEAR : English Turkish
düzenli; meşgul, eylem halinde, faaliyet durumunda, işler halde
IN GENERAL : English Turkish
genellikle, genelde, genel olarak
IN GENERAL SUPPORT : English Turkish
genel destek halinde, genel bir şekilde yardım veren bir durumda; sadece belirli bir birime değil ama herkese destek amacıyla gerçekleştirilen topçu ateşi
IN GERM : English Turkish
aşlangıç aşamasında, gelişimin eken aşamalarında
IN GLOBO : English Turkish
adv. toptan, ayrı parçalar yerine toplu bir şekilde, tüm bir birim olarak
IN GLOWING COLORS : English Turkish
adv. övgü ile, göklere çıkararak
IN GOD'S HANDS : English Turkish
Tanrı'nın elinde, Tanrı kontrolünde, insan elinde olmayan, insanın kontrolü dışında olan
IN GOD'S NAME : English Turkish
Tanrı namında, Tanrı adına, kutsal bir amaçla, Tanrı sevgisiyle (hareket mücadele savaş vs)
IN GOOD CIRCUMSTANCES : English Turkish
adj. hali vakti yerinde
IN GOOD COMPANY : English Turkish
güzel bir eşlikle, iyi bir arkadaşlıkla, iyi insanlarla birlikte, iyi insanlar arasında
IN GOOD CONDITION : English Turkish
iyi bir halde, iyi bir durumda, iyi bir biçimde, sağlıklı ve gürbüz bir halde
IN GOOD FAITH : English Turkish
iyi niyetle, samimiyetle
IN GOOD FETTLE : English Turkish
keyfi yerinde, formunda
IN GOOD FORM : English Turkish
iyi bir halde, iyi bir durumda, iyi bir biçimde, kabul edilebilir bir durumda
IN GOOD HEALTH : English Turkish
sağlıklı, sağlığı yerinde
IN GOOD NICK : English Turkish
adv. iyi durumda, sağlıklı
IN GOOD ORDER : English Turkish
düzenli olarak, muntazam
IN GOOD PART : English Turkish
tatlılıkla, iyilikle, ii bir ruh haliyle; tercihen, uygun bir şekilde
IN GOOD SEASON : English Turkish
yeterince yakın, yeterince erken, tam zamanında
IN GOOD SHAPE : English Turkish
iyi durumda
IN GOOD SPIRITS : English Turkish
keyfi yerinde, mutlu, neşeli, havasında, formunda
IN GOOD TASTE : English Turkish
uygun bir biçimde, uyan bir biçimde, tarz bir şekilde, şık bir şekilde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani