Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
INCONGRUENTLY : English Turkish

adv. uyuşmayan bir şekilde, uyumsuzca, anlaşmayan bir şekilde, anlaşmalı olmayan bir şekilde

INCONGRUITY : English Turkish

n. uyuşmazlık, bağdaşmama, yersizlik, aykırılık, faklılık

INCONGRUOUS : English Turkish

adj. uyumsuz, aykırı, uygunsuz, yersiz, saçma, acayip, farklı

INCONGRUOUSLY : English Turkish

adv. uyuşmayan bir şekilde, uyumsuzca, anlaşmayan bir şekilde, anlaşmalı olmayan bir şekilde; uygunsuz bir şekilde, yakışmayan bir şekilde, yaraşmayan bir şekilde

INCONGRUOUSNESS : English Turkish

n. uyuşmazlık, uyumsuzluk, anlaşmazlık, anlaşmalı olmama durumu; uygunsuzluk, yakışmazlık, yaraşmazlık

INCONSECUTIVE : English Turkish

adj. ardıl olmayan, birbirini izlemeyen, art arda gelmeyen, birbiri ardına gelmeyen; mantıklı bir sıra izlemeyen; ilgili olmayan, ilgisiz, alakasız

INCONSEQUENCE : English Turkish

n. tutarsızlık, mantıksızlık

INCONSEQUENT : English Turkish

adj. tutarsız, mantıksız, konu dışı, alâkasız

INCONSEQUENTIAL : English Turkish

adj. tutarsız, alâkasız, mantıksız, konu dışı, önemsiz

INCONSEQUENTIALITY : English Turkish

n. önemsizlik, ehemmiyetsizlik; sonuçsuzluk, sonucu olmama durumu, neticesi olmama durumu; ilgisizlik, ilgili olmama durumu, alakasızlık; mantıksızlık

INCONSEQUENTIALLY : English Turkish

adv. önemsiz bir şekilde, ehemmiyetsiz bir şekilde; sonuçsuz bir şekilde, sonucu olmayan bir şekilde, neticesi olmayan bir şekilde; ilgisizce, ilgili olmayan bir şekilde, alakasız bir şekilde; mantıksızca

INCONSEQUENTLY : English Turkish

adv. tutarsızca

INCONSIDERABLE : English Turkish

adj. önemsiz, dikkate değmez, az, küçük

INCONSIDERABLENESS : English Turkish

n. önemsizlik, önemli olmama durumu, ehemmiyetsizlik, çok az önem veya değeri olma

INCONSIDERABLY : English Turkish

adv. önemsiz bir şekilde, önemli olmayan bir şekilde, ehemmiyetsiz bir şekilde; değersiz bir şekilde, çok az değeri olan bir şekilde

INCONSIDERATE : English Turkish

adj. düşüncesiz, saygısız, tedbirsiz, anlayışsız, ihtiyatsız

INCONSIDERATELY : English Turkish

adv. izansız bir şekilde, izansızca, başkalarının hislerini düşünmeden, düşüncesizce, paldır küldür, kaba bir şekilde, kibar olmayan bir şekilde, ince olmayan bir şekilde; acele ile, koşturarak

INCONSIDERATENESS : English Turkish

n. düşüncesizlik, saygısızlık, tedbirsizlik

INCONSISTENCE : English Turkish

n. uyuşmama, uyuşmazlık, tutarsızlık, bağdaşmazlık, bağdaşmama; uyumsuzluk, ahenksizlik

INCONSISTENCY : English Turkish

n. uyuşmama, bağdaşmama, kararsızlık, uyumsuzluk, tutarsızlık, aykırılık

INCONSISTENT : English Turkish

adj. uyuşmaz, bağdaşmaz, aykırı, tutarsız, kararsız, değişken, saati saatine uymaz

INCONSISTENTLY : English Turkish

adv. tutarsızca

INCONSISTENTNESS : English Turkish

n. uyuşmama, uyuşmazlık, tutarsızlık, bağdaşmazlık, bağdaşmama; uyumsuzluk, ahenksizlik

INCONSOLABLE : English Turkish

adj. avutulamaz, teselli edilemez

INCONSOLABLY : English Turkish

adv. tesellisiz bir şekilde, teselli etmeden