English Turkish
INCONVENIENT : English Turkish
adj. rahatsız edici, külfetli, zahmetli, zor, elverişsiz, vakitsiz, uygunsuz, sakıncalı
INCONVENIENTLY : English Turkish
adv. rahatsız bir şekilde, rahat olmayan bir şekilde, konforlu bir şekilde, sorunlu bir şekilde
INCONVERSABLE : English Turkish
adj. iletişim kurmayan, ifade etmeyen, söylemeyen; çekingen, mahcup, sıkılgan, utangaç, asosyal, içine kapanık
INCONVERSANT : English Turkish
adj. becerikli olmayan, bilgili olmayan uzman olmayan; tanıdık olmayan, aşina olmayan
INCONVERTIBILITY : English Turkish
n. çevrilmezlik, çevrilemezlik, dönüştürülemezlik, başka bir şeye dönüştürülememe durumu; değiş tokuş edilemezlik, takas edilemezlik, başka bir şey ile takas edilememe durumu
INCONVERTIBLE : English Turkish
adj. değiştirilemez, bozulamaz, paraya çevrilemez, konvertibl olmayan, altına çevrilemeyen
INCONVERTIBLY : English Turkish
adv. çevrilemez bir şekilde, dönüştürülemez bir şekilde, başka bir şeye dönüştürülemez bir şekilde; değiş tokuş edilemez bir şekilde, takas edilemez bir şekilde, başka bir şey ile takas edilemez bir şekilde
INCOORDINATE : English Turkish
adj. uyumsuz, karşılık gelmeyen, uymayan, eşit olmayan, uyuşmayan; koordineli olmayan, eşgüdümlü olmayan
INCOORDINATION : English Turkish
n. uyumsuzluk, karşılık gelmeme, uymama, eşit olmama, uyuşmama; koordinasyonsuzluk, koordineli olmayan, eşgüdümlü olmayan
INCORPORABLE : English Turkish
adj. birleşebilir, birleştirilebilir, bir araya getirilebilir
INCORPORATE : English Turkish
v. birleştirmek, katmak, dahil etmek, birleşmek, anonimleşmek
INCORPORATE : English Turkish
adj. anonim, tüzel, birleşmiş, katılmış
INCORPORATED : English Turkish
adj. anonim, tüzel, birleşmiş, katılmış
INCORPORATED COMPANY : English Turkish
n. anonim şirket, limited şirket [brit.]
INCORPORATEDNESS : English Turkish
n. birleşik olma durumu, bir arada olma, birlik olma, teklik; dâhil olma, içinde olma, kapsamında olma
INCORPORATION : English Turkish
n. birleştirme, katma, birleşme, şirketleşme
INCORPORATIVE : English Turkish
adj. bitişik yerleri ele geçirerek veya birleştirerek genişleyen; birleştiren, bir araya getirme meyilinde olan, birleştirme eğiliminde olan
INCORPORATOR : English Turkish
n. kurucu
INCORPOREAL : English Turkish
adj. cisimsiz, manevi, maddi olmayan
INCORPOREALITY : English Turkish
n. soyut olma durumu, soyutluk, maddesel olmama durumu; herhangi bir vücudu veya biçimi olmama durumu, cisimsizlik
INCORPOREALLY : English Turkish
adv. soyut bir şekilde, maddesel olmayan bir şekilde; herhangi bir vücuda veya biçime sahip olmayan bir şekilde, cisimsiz bir şekilde
INCORPOREITY : English Turkish
n. soyut olma durumu, soyutluk, maddesel olmama durumu; herhangi bir vücudu veya biçimi olmama durumu, cisimsizlik
INCORRECT : English Turkish
adj. yanlış, hatalı, uygunsuz, münasebetsiz
INCORRECTLY : English Turkish
adv. yanlışlıkla, hatalı olarak, münasebetsizce
INCORRECTNESS : English Turkish
n. yanlışlık, hatalılık, hatalı olma durumu, doğru olmama durumu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani