Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
INSTALLMENT BUYING : English Turkish

taksitle satın alma, bir ödeme planı ile alma

INSTALLMENT CREDIT : English Turkish

n. tüketici kredisi

INSTALLMENT PAYMENT LOAN : English Turkish

taksitli ödeme kredisi, daha önceden belirlenmiş pek çok ödeme miktarı halinde geri ödenen kredi

INSTALLMENT PLAN : English Turkish

taksit yöntemi

INSTALMENT : English Turkish

n. taksit, bölüm, kurma, tesisat, yerleştirme, atama, üs

INSTALMENT CREDIT : English Turkish

n. tüketici kredisi

INSTALMENT PLAN : English Turkish

n. taksit yöntemi

INSTALMENTS : English Turkish

n. teslimat

INSTANCE : English Turkish

n. örnek, misal, durum, aşama, rica, istek, olay, dava

INSTANCY : English Turkish

n. acillik, ivedilik

INSTANT : English Turkish

n. an, lahza

INSTANT : English Turkish

adj. lâhza, çabuk hazırlanan, anlık, hemen olan, acil, ısrar eden, bu aya ait

INSTANT COFFEE : English Turkish

sıcak suyla yapılan kahve, neskafe, çabuk kahve

INSTANT MEAL : English Turkish

n. pratik yemek

INSTANT MESSAGE : English Turkish

anlık ileti, kullanıcılar arasında hızlı bir şekilde aktarılan ileti (İnternet)

INSTANT PUDDING POWDER : English Turkish

anlık puding tozu, puding hazırlamak için kullanılan özel toz

INSTANT RESPONSE : English Turkish

anında cevap, anlık yanıt, hemen yanıt

INSTANTANEOUS : English Turkish

adj. ani, birden, şipşak, enstantane

INSTANTANEOUSLY : English Turkish

adv. hemen, derhal

INSTANTANEOUSNESS : English Turkish

n. bir anda olma, anilik

INSTANTER : English Turkish

adv. hemen, derhal

INSTANTIATE : English Turkish

v. delil göstererek bir iddiada bulunmak, kanıt göstermek, örnek ile desteklemek; değerleri olan bazı değişkenleri yerine koyarak daha spesifik bir şekilde tanımlı bir nesne üretmek (Bilgisayar Programlaması)

INSTANTIATED : English Turkish

adj. delil gösterilerek ispat edilen, kanıt gösterilmiş, örnek ile desteklenen; değerleri olan bazı değişkenler yerine konularak daha spesifik bir şekilde tanımlanan (Bilgisayar Programlaması)

INSTANTIATION : English Turkish

n. delil göstererek bir iddiada bulunma, kanıt gösterme, örnek ile destekleme; değerleri olan bazı değişkenleri yerine koyarak daha spesifik bir şekilde tanımlı bir nesne üretme (Bilgisayar Programlaması)

INSTANTLY : English Turkish

adv. hemen, derhal, hemencecik, anında