Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
INSULATION : English Turkish

n. yalıtım, izolasyon

INSULATION AND SEALING PRODUCTS : English Turkish

yalıtım ve sızdırmazlık ürünleri, çeşitli yapıları kapatmak ve sızmalara karşı korumak amacıyla kullanılan farklı ürünler

INSULATION PRODUCTS : English Turkish

yalıtım ürünleri, çeşitli yapıları kapatmak ve sızmalara karşı korumak amacıyla kullanılan farklı ürünler

INSULATOR : English Turkish

n. izolatör, yalıtkan, yalıtım işçisi

INSULIN : English Turkish

n. ensülin

INSULIN-DEPENDENT DIABETES : English Turkish

tip I şeker hastalığı, pankreas adacıkları beta hücrelerinin hiç veya çok az insülin ürettiği ve bu rahatsızlığı yaşayanların kan şekerlerini kontrol etmek amacıyla düzenli olarak kendilerine insülin aşılamaları gerektiği kronik durum, IDD

INSULINOMA : English Turkish

n. insülinom, insüloma, insülin üretiminde artışa neden olan pankreas adacıklarında bulunan (genelde kötü huylu) beta hücreleri tümörü (Tıp)

INSULOMA : English Turkish

n. insüloma, insülinom, insülin üretiminde artışa neden olan pankreas adacıklarında bulunan (genelde kötü huylu) beta hücreleri tümörü (Tıp)

INSULT : English Turkish

n. aşağılama, hor görme, onur kırma, hakaret

INSULT : English Turkish

v. onurunu kırmak, aşağılamak, şerefini iki paralık etmek, hakaret etmek

INSULT TO THE INTELLIGENCE : English Turkish

aklı aşağılama, zekâyı aşağılama, bir kimsenin zekâ düzeyini aşağılama

INSULTED : English Turkish

adj. aşağılanmış, hakaret edilmiş, hakarete uğramış, kaba veya kırıcı sözlerle incitilmiş

INSULTED HIM : English Turkish

onu aşağıladı, ona hakaret etti, onu kaba veya kırıcı sözlerle incitti

INSULTING : English Turkish

adj. aşağılayıcı, onur kırıcı, küçük düşürücü, küstah

INSULTINGLY : English Turkish

adv. aşağılayarak, hakaret ederek, hakarete uğratarak, kaba veya kırıcı sözlerle inciterek

INSUPERABLE : English Turkish

adj. aşılmaz, geçilmez, yenilmez

INSUPERABLE OBSTACLE : English Turkish

aşılması güç engel, zorlu engel, başa çıkılmaz bariyer

INSUPERABLY : English Turkish

adv. aşılması güç bir şekilde, zorlu bir şekilde, başa çıkılmaz bir şekilde, baş edilmez bir şekilde

INSUPPORTABLE : English Turkish

adj. çekilmez, dayanılmaz, katlanılmaz, haksız

INSUPPORTABLENESS : English Turkish

n. dayanılmazlık, katlanılmazlık, tolere edilmezlik; delilsizlik, kanıtsızlık, desteksizlik

INSUPPORTABLY : English Turkish

adv. dayanılmaz bir şekilde, katlanılmaz bir şekilde, tolere edilmez bir şekilde; delilsiz bir şekilde, kanıtsız olarak, desteksizce

INSUPPRESSIBLE : English Turkish

adj. ortadan kaldırılamaz, örtbas edilemez, bastırılmaz

INSUPPRESSIBLY : English Turkish

adv. ortadan kaldırılamaz bir şekilde, örtbas edilemez bir şekilde

INSURABILITY : English Turkish

n. sigorta edilebilirlik

INSURABLE : English Turkish

adj. sigorta, sigorta edilebilir, sigortaya tabi