English Turkish
INTANGIBILITY : English Turkish
n. soyutluk, anlaşılmazlık
INTANGIBLE : English Turkish
n. manevi değer, maddi olmayan aktif
INTANGIBLE : English Turkish
adj. elle tutulmaz, soyut, maddi olmayan, manevi, anlaşılmaz
INTANGIBLE ASSET : English Turkish
maddi olmayan varlık, maddi olmayan duran varlık, gayrimaddi varlık
INTANGIBLE PROPERTY : English Turkish
maddi olmayan servet, maddi olmayan varlık, soyut varlık, manevi varlık
INTANGIBLE TAX : English Turkish
maddi olmayan vergi, maddi olmayan bir varlıktan dolayı gelire uygulanan vergi
INTANGIBLES : English Turkish
n. manevi değerler, maddi olmayan aktifler
INTANGIBLY : English Turkish
adv. maddi olmayan bir şekilde, manevi bir şekilde, elle tutulamaz bir şekilde, dokunulamaz bir şekilde; anlaşılamaz bir şekilde, kavranamaz bir şekilde, akıl almaz bir şekilde
INTARSIA : English Turkish
n. kakmacılık
INTEGER : English Turkish
n. tamsayı, tam şey
INTEGRABLE : English Turkish
adj. birleştirilebilir, tümlevlenebilir, integrallenebilir
INTEGRAL : English Turkish
n. tam şey, bütün şey, integral, türevi bilinen fonksiyon
INTEGRAL : English Turkish
adj. bütünü oluşturan, tek parça, bütünleyici, tamamlayıcı, integral, tam, tamsayılardan oluşan, tümlev
INTEGRAL CALCULUS : English Turkish
integral hesabı, tümlev hesabı, matematiğin uzunluk alan ve hacim hesaplanması yöntemlerini belirleme ile uğraşan dalı
INTEGRAL PART : English Turkish
ayrılmaz parça, bütünleyici parça, tamamlayıcı parça, bir bütünü tamamlayan gerekli bölüm veya parça
INTEGRALLY : English Turkish
adv. bütünsel olarak; tamamen bir şekilde, tastamam bir şekilde; integral bir bütün olarak
INTEGRAND : English Turkish
n. integrand, tamamlanacak fonksiyon
INTEGRANT : English Turkish
adj. tamamlayıcı, bütünleyici
INTEGRAPH : English Turkish
n. matematiksel tümlevlemeler yapan aygıt, tümlevleştirici
INTEGRATE : English Turkish
v. bütünlemek, tamamlamak, integralini almak, birleştirmek, kaynaştırmak, katmak, ilave etmek
INTEGRATED : English Turkish
adj. bütünlemiş, karma, entegre, birleşik
INTEGRATED CIRCUIT : English Turkish
n. tümdevre, bütünleşmiş devre, pek çok minyatür iletken ve elektronik bileşenin küçük bir çip üzerine yerleştirilmesinden oluşan elektrik devresi (Bilgisayar)
INTEGRATED CIRCUITS : English Turkish
tümdevreler, entegre devreler, transistorlarda olduğu gibi tek çip üzerinde farklı elektronik bileşen içeren elektrik devreleri
INTEGRATED DRIVE ELECTRONICS : English Turkish
Entegre Sürücü Elektroniği, sürücüler için standart ara yüz, IDE standardı
INTEGRATED ECONOMI : English Turkish
n. karma ekonomi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani