Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

INSURABLE VALUE : English Turkish

adj. sigorta değeri

INSURANCE : English Turkish

n. sigorta, sigortalama

INSURANCE : English Turkish

adj. sigorta

INSURANCE AGENCY : English Turkish

sigorta acentesi, sigorta kuruluğu, sigorta firması, çeşitli kayıp veya hasarlara karşı sigortalama satan firma

INSURANCE AGENT : English Turkish

sigorta acentası, sigortacı

INSURANCE APPLICATION ARCHITECTURE : English Turkish

Sigorta Uygulama Mimarisi, (Bilgisayar) IBM tarafından sigorta endüstrisi için geliştirilen model (sigorta şirketlerine bilgi teknolojilerini de işlerine katmalarına yardımcı olur), IAA

INSURANCE BROKER : English Turkish

sigortacı, sigorta komisyoncusu

INSURANCE CERTIFICATE : English Turkish

n. sigorta poliçesi

INSURANCE CLAIM : English Turkish

n. sigorta tazminat talebi

INSURANCE COMPANY : English Turkish

sigorta şirketi

INSURANCE CONSULTANT : English Turkish

sigorta danışmanı, sigortacılık danışmanı, sigorta ile ilgili konularda profesyonel olarak danışmanlık yapan kimse

INSURANCE COVERAGE : English Turkish

n. sigorta kapsamı

INSURANCE ESTIMATOR : English Turkish

sigorta keşifçisi, sigorta tahmincisi, sigorta şirketleri için tahmin ve hesaplamalar yapan kimse

INSURANCE LAWS : English Turkish

sigorta yasası, sigorta kanunu, sigorta hukuku, sigorta sektörünü düzenleyen kanun

INSURANCE OFFICE : English Turkish

n. sigorta ofisi

INSURANCE PENSION : English Turkish

sigorta emekliliği, sigorta emeklilik hesabı, her ay düzenli olarak para konulan ve kişi emekli olduğunda aylık ödeme sağlayan birikim hesabı

INSURANCE POLICY : English Turkish

sigorta poliçesi

INSURANCE PREMIUM : English Turkish

sigorta primi

INSURANCE RESERVE : English Turkish

sigorta rezervi, sigorta ihtiyatı, sigorta teminatı, sigorta karşılığı, sigorta primlerinin ödenmesi amacıyla ayrılan mali kaynak (Muhasebe)

INSURANCE VALUE : English Turkish

n. sigorta değeri

INSURANT : English Turkish

adj. sigortalı

INSURE : English Turkish

v. sigorta etmek, sigorta ettirmek, sağlama almak, sigortalamak, temin etmek, garantiye almak

INSURE AGAINST : English Turkish

-e karşı sigortalamak,
e karşı güvenceye almak,
e karşı korumaya almak,
a karşı (hasar ölüm kaza vs) bir ödeme planı düzenlemek

INSURE ONESELF : English Turkish

kendini sigortalamak, kendini sigortaya almak (zarar ölüm kaz vs'ye karşı)

INSURED : English Turkish

adj. sigortalı