Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OBSTINATENESS : English Turkish

n. dik kafalılık, inatçı olma durumu, inat, kasıtlı yapma

OBSTIPANT : English Turkish

adj. kabızlığa neden olan

OBSTIPATION : English Turkish

n. kabızlık

OBSTREPEROUS : English Turkish

adj. gürültücü, yaygaracı, haşarı, yaramaz, ele avuca sığmaz

OBSTREPEROUSLY : English Turkish

adv. gürültücü bir şekilde, yaygaracı bir şekilde; gürültüyle, yüksek sesle, kontrolsüzce

OBSTREPEROUSNESS : English Turkish

n. gürültücülük, gürültü; taşkınlık; serbestlik; kargaşa çıkarma

OBSTRUCT : English Turkish

v. engel olmak, tıkamak, kapamak, engellemek, zorlaştırmak, engellenmek

OBSTRUCTER : English Turkish

n. engelleyici kimse veya şey, zorlaştırıcı kimse veya şey; mani olan kimse; karışan kimse, bozan kimse

OBSTRUCTION : English Turkish

n. tıkama, engel olma, kapama, engelleme, engel, set, arıza

OBSTRUCTION OF JUSTICE : English Turkish

adaleti engelleme, adaleti aksatma

OBSTRUCTIONISM : English Turkish

n. engelleme politikası

OBSTRUCTIONIST : English Turkish

n. engelleyen kimse

OBSTRUCTIVE : English Turkish

adj. engel olan, zorluk çıkaran

OBSTRUCTIVELY : English Turkish

adv. engel olarak

OBSTRUCTIVENESS : English Turkish

n. engelleme

OBSTRUCTOR : English Turkish

n. engelleyici kimse veya şey, zorlaştırıcı kimse veya şey; rahatsız eden şey; engel; mani

OBSTRUENT : English Turkish

n. tıkama; vücuda geçişe engel olan madde (Tıp); (Dilbilimi) ağızdan hava geçmesini engelleyerek çıkarılan ses, patlamalı ünsüz (örn.. B ve P harfleri sesi)

OBSTRUENT : English Turkish

adj. tıkayan; vücuda geçişi bloke eden veya engel olan (Tıp); (Dilbilimi) ağızdan hava geçmesini engelleyerek çıkarılan, patlamalı (örn.. B ve P harfleri sesi); bozucu; engelleyici

OBTAIN : English Turkish

v. sağlamak, elde etmek, edinmek, kazanmak, varlığını sürdürmek, süregelmek, var olmak, geçerli olmak, bulmak

OBTAIN A DIVORCE : English Turkish

v. boşanmak

OBTAIN BY FRAUD : English Turkish

v. hile ile elde etmek

OBTAIN INFORMATION : English Turkish

v. bilgi almak, bilgi edinmek

OBTAIN PERMISSION : English Turkish

v. izin almak

OBTAIN PROMOTION : English Turkish

yükselmek, terfi etmek, profesyonel ilerleme kaydetmek

OBTAIN THE SANCTION OF THE AUTHORITIES : English Turkish

denetleme organlarından izin alma