Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PRESS GALLERY : English Turkish

avam kamarasında basın locası

PRESS GANG : English Turkish

zorla asker toplama bölüğü

PRESS GANG SMB. INTO DOING SMTH : English Turkish

askı yapmak, zorlamak

PRESS HOME : English Turkish

ileri sürmek, iddia etmek, saldırmak, mümkün olduğunca faydalanmak

PRESS IN UPON SMB : English Turkish

v. başına üşüşmek

PRESS LAW : English Turkish

asın yasası

PRESS LORD : English Turkish

asın kralı

PRESS OF BUSINESS : English Turkish

işlerin çokluğu, iş sıkışıklığı

PRESS OFFICER : English Turkish

asın sözcüsü

PRESS ON : English Turkish

üşüşmek

PRESS PHOTOGRAPHER : English Turkish

asın fotoğrafçısı

PRESS PROOF : English Turkish

son prova (baskı)

PRESS RELEASE : English Turkish

n. basın bülteni

PRESS ROOM : English Turkish

n. baskı odası, baskı atölyesi

PRESS SMB. CLOSE : English Turkish

v. üstüne varmak, sıkıştırmak, baskı altında tutmak

PRESS STUD : English Turkish

çıtçıt

PRESS UP : English Turkish

askı [spor.], rakibi sıkıştırma

PRESSED : English Turkish

adj. sıkışık, sıkışmış, ütülenmiş, preslenmiş, sıkıştırılmış

PRESSER : English Turkish

n. presci, matbaacı, ütücü, pres, pres makinesi, baskı silindiri

PRESSING : English Turkish

n. presleme, sıkma, basma, sıkıştırma, zımbalama, plak

PRESSING : English Turkish

adj. acil, acele, ivedi, sıkıştıran, baskılayıcı, ısrarlı

PRESSMAN : English Turkish

n. matbaacı, basımcı, gazeteci, basın mensubu

PRESSMARK : English Turkish

n. kitap numarası (kütüphane)

PRESSURE : English Turkish

n. basınç, tazyik, baskı, pres, zorlama, sıkıntı, sıkışma, darlık

PRESSURE : English Turkish

v. basınç uygulamak, baskılamak, baskı yapmak, zorlamak