Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PRODUCE : English Turkish

n. ürün, mahsul, sonuç

PRODUCE : English Turkish

v. üretmek, yapmak, göstermek, ortaya koymak, yayınlamak, vermek (meyve), yetiştirmek, neden olmak, sahnelemek, yönetmek [tiy.]

PRODUCED : English Turkish

adj. üretilmiş

PRODUCER : English Turkish

n. üretici, yetiştirici, yapımcı, prodüktör, yönetmen

PRODUCER GOODS : English Turkish

hammadde

PRODUCIBLE : English Turkish

adj. üretilebilir, yapılabilir, sahneye konulabilir

PRODUCING : English Turkish

n. üretme

PRODUCING : English Turkish

adj. üretken, üreten, verimli

PRODUCT : English Turkish

n. ürün, mahsul, meyve, sonuç, çarpım

PRODUCTION : English Turkish

n. üretme, üretim, yapım, imal, yapıt, eser

PRODUCTION CAPACITY : English Turkish

n. üretim kapasitesi

PRODUCTION CAR : English Turkish

n. seri üretilen araba

PRODUCTION COSTS : English Turkish

n. üretim giderleri, üretim maliyeti, imalât maliyeti

PRODUCTION DIRECTOR : English Turkish

n. yayın yönetmeni

PRODUCTION ENGINEER : English Turkish

üretim mühendisi

PRODUCTION GOODS : English Turkish

n. hammadde

PRODUCTION MANAGER : English Turkish

üretim müdürü

PRODUCTIONAL : English Turkish

adj. üretimsel

PRODUCTIVE : English Turkish

adj. üretken, yaratıcı, verimli, bereketli, kazançlı, kârlı

PRODUCTIVITY : English Turkish

n. verimlilik, prodüktivite, kâr getirme yüzdesi, yaratıcılık

PROEM : English Turkish

n. önsöz, giriş, başlangıç

PROF : English Turkish

n. profesör

PROFANATION : English Turkish

n. kutsal şeye saygısızlık

PROFANE : English Turkish

adj. laik, dinle ilgisi olmayan, putperest, dinsiz, kâfir

PROFANITY : English Turkish

n. kutsal şeye saygısızlık, küfür, ağzı bozukluk, kaba konuşma