Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PROFIT BRINGING : English Turkish

adj. kârlı

PROFIT BY : English Turkish

v. yararlanmak, faydalanmak

PROFIT FROM : English Turkish

v. çıkar sağlamak

PROFIT ORIENTED : English Turkish

adj. kâr amaçlı

PROFITABLE : English Turkish

adj. kazançlı, kârlı, faydalı, yararlı

PROFITABLENESS : English Turkish

n. kârlılık, faydalı olma

PROFITEER : English Turkish

n. vurguncu, fırsatçı, çıkarcı

PROFITEER : English Turkish

v. vurgunculuk yapmak, fırsatçılık yapmak, voliyi vurmak

PROFITEERING : English Turkish

n. vurgunculuk, vurgun

PROFITLESS : English Turkish

adj. kârsız, faydasız, yararsız

PROFLIGACY : English Turkish

n. çapkınlık, hovardalık, sefahat

PROFLIGATE : English Turkish

n. hovarda, çapkın, müsrif, edepsiz tip

PROFLIGATE : English Turkish

adj. hovarda, çapkın, savurgan, ahlaksız

PROFOUND : English Turkish

adj. derin, çok derin, bilge, içe işleyen, içine işleyen, şiddetli, adamakıllı

PROFOUNDNESS : English Turkish

n. derinlik, hikmet

PROFUNDITY : English Turkish

n. derinlik, hikmet

PROFUSE : English Turkish

adj. bol, çok, müsrif, savurgan, cömert, eli açık

PROFUSELY : English Turkish

adv. bolca, bol bol

PROFUSENESS : English Turkish

n. bolluk

PROFUSION : English Turkish

n. bolluk, bereket, savurganlık, israf

PROG : English Turkish

v. disiplini sağlamak

PROG : English Turkish

n. yiyecek (gezi için), disiplin görevlisi [üniv.], dava vekili

PROGENITIVE : English Turkish

adj. ürün verme ile ilgili, ürün verebilen

PROGENITOR : English Turkish

n. dede, ata, cet, önce gelen kimse [pol.], orijinal nüsha

PROGENITRESS : English Turkish

n. büyükanne, nine