Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PROJECTOR : English Turkish

n. projektör, film makinesi, sinema makinesi, fırlatıcı, proje sahibi, planlamacı

PROKOFIEV : English Turkish

n. Sergei Prokofiev (
1953), Rus besteci

PROLAPSE : English Turkish

n. sarkma, organın yerinden kayması

PROLAPSE : English Turkish

v. sarkmak, yerinden oynamak, kaymak

PROLAPSUS : English Turkish

n. sarkma, organın yerinden kayması

PROLATE : English Turkish

adj. yayık [dilb.], yayvan

PROLATIVE : English Turkish

adj. uzatan [dilb.], yayan

PROLE : English Turkish

n. emekçi, işçi, proleter

PROLEGOMENA : English Turkish

n. önsöz

PROLEPSIS : English Turkish

n. erken kullanılma [dilb.]

PROLEPTIC : English Turkish

adj. ilerisini düşünerek

PROLETARIAN : English Turkish

n. emekçi, işçi, proleter

PROLETARIAN : English Turkish

adj. emekçi, proleter

PROLETARIAT : English Turkish

n. emekçi sınıfı, işçi sınıfı, proletarya

PROLETARIATE : English Turkish

n. emekçi sınıfı, işçi sınıfı, proletarya

PROLICIDE : English Turkish

n. bebek öldürme, çoçuğunu öldürme (doğumda)

PROLIFERATE : English Turkish

v. çoğalmak, üremek, tomurcuklanmak

PROLIFERATION : English Turkish

n. çoğalma, üreme, tomurcuktan üreme, çabuk çoğalma

PROLIFIC : English Turkish

adj. doğurgan, çabuk üreyen, çabuk çoğalan, üretken, verimli

PROLIFICACY : English Turkish

n. verimlilik, bereket, bolluk

PROLIFICNESS : English Turkish

n. verimlilik, bereket, bolluk

PROLIX : English Turkish

adj. sözü çok uzatan, uzun, bitmek bilmeyen, sonu gelmeyen

PROLIXITY : English Turkish

n. söz uzunluğu

PROLOG : English Turkish

n. başlangıç, önsöz, giriş bölümü, prolog

PROLOG PROGRAMMING LANGUAGE : English Turkish

PROLOG programlama dili, suni istihbarat uygulamalarında kullanılan programlama dili