English Turkish
RIVER WANSBECK : English Turkish
n. Wansbeck nehri, Northumberland'de bulunan ve Morpeth'den (İngiltere) geçerek ve Kuzey Denizi'ne dökülen nehir
RIVERA : English Turkish
n. Diego Rivera (
1957) kamu ve eğitim binalarına bir çok duvar resmi tasarlayan Meksikalı ressam
RIVERAIN : English Turkish
n. nehir kenarında oturan kimse
RIVERAIN : English Turkish
adj. nehir kenarında olan, ırmak kenarında yaşayan
RIVERBANK : English Turkish
n. nehir boyu, nehir kıyısı, nehir kıyısı boyunca meyilli toprak
RIVERBED : English Turkish
n. nehir yatağı
RIVERBOAT : English Turkish
n. nehir botu, nehir teknesi, nehirlerde seyahat etmek için kullanılan tekne
RIVERFRONT : English Turkish
n. nehir kenarı, ırmak kıyısı
RIVERHEAD : English Turkish
n. subaşı, ırmağın başlangıcı, nehir kaynağı
RIVERINE : English Turkish
n. nehir kıyısında yetişen, ırmak kenarında yaşayan
RIVERS OF BABYLON : English Turkish
Babil'in nehirleri, batı Asya'da bulunan paralel nehirler, Irak medeniyetinin can damarı
RIVERS OF BLOOD : English Turkish
kan nehirleri, büyük miktarda kan akışından oluşan akım, katliam, kan dökme
RIVERSCAPE : English Turkish
n. nehir manzarası, bir nehrin ve onu çevreleyen karanın resmi veya manzarası veya sahnesi
RIVERSIDE : English Turkish
adj. nehir kıyısındaki, nehir kanarında olan
RIVERSIDE : English Turkish
n. nehir kenarı, nehir kıyısı, ırmak kıyısı
RIVEST : English Turkish
n. bir soyadı; Ronald L. Rivest (1947 doğumlu), kriptocu ve MIT'in Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri bölümünde profesör, RSA Veri Güvenlik sisteminin ortak kurucusu
RIVEST SHAMIR ADELMAN : English Turkish
matematiksel bir algoritmaya dayanan ve hem kamu hemde özel sektör anahtarlarının şifreleme/şifre çözme için faydalandığı yaygın şekilde kullanılan kriptolama teknolojisi (üç mucitine ithafen isimlendirilen), RSA
RIVET : English Turkish
n. perçin, perçin çivisi
RIVET : English Turkish
v. perçinlemek, bağlamak, bir noktaya dikmek, dikmek (göz), konsantre olmak
RIVET JOINT : English Turkish
n. perçin eki
RIVET ONE'S ATTENTION ON : English Turkish
v. dikkatini toplamak
RIVET ONE'S EYES ON : English Turkish
v. gözlerini dikmek
RIVETED : English Turkish
adj. perçinlenmiş, metal pimlerle tutturulmuş, perçinlerle bağlanmış; büyülenmiş, ağzı açık kalmış, cezbedilmiş
RIVETER : English Turkish
n. perçinleyici, perçinleyen kimse veya makina, nesneleri perçin kullanarak birbirine bağlayan kimse veya makina
RIVETING : English Turkish
n. perçin eki, perçin, perçinleme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani