Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RIVETING HAMMER : English Turkish

n. perçin çekici

RIVETTED : English Turkish

adj. perçinlenmiş, metal pimlerle tutturulmuş, perçinlerle bağlanmış; büyülenmiş, ağzı açık kalmış, cezbedilmiş

RIVETTED SHOES : English Turkish

perçinli ayakkabılar, tabanları perçinlerle bağlanmış ağır dayanıklı ayakkabılar

RIVIERA : English Turkish

n. güney Fransa ve kuzeybatı İtalya arasında Akdeniz'de bir tatil beldesi

RIVKA : English Turkish

n. bir bayan ismi (İbranice)

RIVLIN : English Turkish

n. bir soyadı

RIVULET : English Turkish

n. dere, çay, derecik

RIYADH : English Turkish

n. Suudi Arabistan'ın başkenti

RIYAL : English Turkish

n. Riyal, Suudi Arabistan para birimi

RM : English Turkish

isk yönetimi, en emniyetli yolu seçmek suretiyle riski ve tehlikeyi azaltma işlemi

RM : English Turkish

n. Unix'te bir dosyayı silmek için kullanılan komut

RMS : English Turkish

karesi alınan sayılar kümesi toplamı ortalamasının kare kökü

RMS MAURETANIA : English Turkish

I. Dünya Savaşı esnasında tadil edilerek birlikleri nakletmek için kullanılan İngiliz okyanus yolcu gemisi

RN : English Turkish

sertifikalı hemşire, akademik olarak sertifikalı hemşire

RN : English Turkish

n. (Kimya) radyoaktif bir gaz elementi (radyum'un parçalanması ile açığa çıkan)

RNA : English Turkish

n. ribonükleik asit, DNA'nın yapısına benzeyen ve tüm hücrelerde bulunan büyük molekül, protein sentezinde ve hücresel kimyasal süreçte başlıca rolü oynayan molekül (Biyoloji)

ROACH : English Turkish

n. karaböcek, hamamböceği, çamçak, çamça balığı, istralya payı

ROAD : English Turkish

n. yol, cadde, karayolu, demiryolu [amer.], maden geçidi, demirleme yeri

ROAD ACCIDENT : English Turkish

trafik kazası

ROAD ACCIDENT VICTIMS COMPENSATION FUND : English Turkish

yol kaza kurbanları tazminat fonu, trafik kazaları kurbanları telafi fonu, trafik kazalarında yaralananlara parasal tazminat sağlayan kamusal fon

ROAD CLOSED : English Turkish

yol kapalı

ROAD CONDITIONS : English Turkish

n. yol durumu

ROAD DEATH : English Turkish

karayolu ölüsü, trafik kazası ölüsü, bir otomobil kazasında öldürülen insan

ROAD DISCIPLINE : English Turkish

yol disiplini, araç kullanırken nazik/kibar davranış

ROAD HAULAGE : English Turkish

n. karayolu taşımacılığı