Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ROAD HOG : English Turkish

yolun ortasından giden sürücü, kötü şöför, yolun ortasından giden şöför, saygısız ve bencil sürücü, trafiği karıştıran sürücü

ROAD HOLE : English Turkish

n. yol çukuru

ROAD HOUSE : English Turkish

motel, han, konak

ROAD HUMPS : English Turkish

yol tümsekleri, hız tümsekleri, yol üzerinde trafiğin hızını azaltan yükseltilmiş bölümler

ROAD JUNCTION : English Turkish

kavşak, yol ağzı

ROAD LINED WITH TREES : English Turkish

n. ağaçlı yol

ROAD MAP : English Turkish

n. karayolu haritası, yol haritası, yol planı

ROAD METAL : English Turkish

yol yapımında kullanılan kırma taş

ROAD NARROWS : English Turkish

daralan yol

ROAD NETWORK : English Turkish

karayolu ağı, kavşaklar ve geçişlerle birbirine bağlanmış karayolları sistemi

ROAD RAGE : English Turkish

n. yol terörü, trafik terörü, sürüş şartları veya trafiğe dair kurallara uymamak yoluyla işlenen şiddet/suç eylemi

ROAD RAGE TOUR : English Turkish

n. yol boyu turnesi, snowboard gösterileri ve müsabakalarının ulusal turu; profesyonel güreşçilerin ulusal "Wrestlemania" turnesi

ROAD ROLLER : English Turkish

n. yol silindiri, silindir

ROAD SAFETY : English Turkish

yol güvenliği, yollar üzerindeki güvenlik, trafik kazalarını önlemeye yönelik emniyet kurallarına bağlılık

ROAD SAFETY ADMINISTRATION : English Turkish

yol güvenlik idaresi, güvenli otomobil kullanımını sağlamaktan sorumlu kurum

ROAD SENSE : English Turkish

n. yolda dikkatli olma, araba kullanma yeteneği

ROAD SIGN : English Turkish

yol işareti

ROAD SURFACE : English Turkish

n. yol yüzeyi, yol zemini, yolun kaplanmış/döşenmiş zemini

ROAD TANKER : English Turkish

n. tankerli kamyon, sarnıçlı kamyon

ROAD TEST : English Turkish

yol testi, yola dayanıklılık testi

ROAD TO HAPPINESS : English Turkish

mutluluk yolu, mutluluğa giden yol, mutlu olmak için gidilen yol, eğlenceye giden yol

ROAD TOWN : English Turkish

İngiliz Virgin Adaları'nın başkenti

ROAD TRIP : English Turkish

karayolu yolculuğu, karayolu seyahati, araba ile yapılan uzun seyehat, bir otomobil içerisinde çevresel manzarayı görerek yapılan uzun seyehat

ROAD UP : English Turkish

yol çalışması, yol tamiratı var

ROAD WHEEL : English Turkish

yol tekeri, bir arabanın ağırlığını taşıyan ve onu tekerlek aralığı boyunca dağıtan büyük teker