Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ROUGH AND READY : English Turkish

pratik, kaba ama iş görür, yasak savar, kaba saba ama içten, kayıtsız

ROUGH AND TUMBLE : English Turkish

kıran kırana, ite kaka, saç saça başbaşa

ROUGH CALCULATION : English Turkish

n. kaba hesap, kabaca bir tahmin

ROUGH CAST : English Turkish

kaba sıva, plaster, yakı, sıva, harç; plaster uygulamak, sıva yapmak, harç uygulamak, sıvamak

ROUGH COPY : English Turkish

müsvedde, eskiz, karalama

ROUGH CUSTOMER : English Turkish

kötü adam, cani, çapkın, hovarda, alçak, hain, ahlaksız kimse

ROUGH DIAMOND : English Turkish

işlenmemiş elmas, iyi kâlpli ama kaba insan

ROUGH DRAFT : English Turkish

n. kabataslak çizim, kaba ve pürüzlü anahat veya iskelet, detaysız veya çok doğru olmayan çizim

ROUGH ESTIMATE : English Turkish

kabaca tahmin, kabaca hesap

ROUGH GRIND : English Turkish

v. iri taneli öğütmek, kaba taşlama yapmak

ROUGH GROUND : English Turkish

engebeli ve sert arazi, engebeli ve düz olmayan arazi parçası

ROUGH GUESS : English Turkish

n. kaba bir tahmin

ROUGH HANDLE : English Turkish

v. kaba davranmak, hoyrat davranmak, itip kakmak, kabaca ele almak

ROUGH HEW : English Turkish

kabaca yontmak, kabasını almak, kabaca yapmak

ROUGH HEWN : English Turkish

kabası alınmış, kabaca yapılmış, yontulmamış, kaba

ROUGH IN : English Turkish

taslağını çizmek, krokisini yapmak

ROUGH IT : English Turkish

sıkıntı çekmek, sefalet içinde yaşamak, sürünmek, basit ve ilkel yaşamak

ROUGH OUT : English Turkish

taslağını çizmek, krokisini yapmak

ROUGH PLANE : English Turkish

v. kaba rende vurmak, pulanyalamak

ROUGH PLAY : English Turkish

n. sert oyun

ROUGH RIDER : English Turkish

Rough süvarisi, kaba saba süvari, İspanyol-Amerikan savaşında çarpışan gönüllü süvarilerden olan kimse

ROUGH ROAD : English Turkish

engebeli yol, kaba yol, pürüzlü ve bozuk zeminli yol, eğimli ve çukurlarla dolu yol, üzerinde seyahat etmesi tehlikeli yol

ROUGH SEA : English Turkish

sert deniz, fırtınalı denizler, deniz üzerinde yüksek dalgalar, tehlikeli sular, tehlikeli dalgalar

ROUGH SKETCH : English Turkish

kaba taslak, genel kanı, genel fikir, fazla detayı olmayan temel iskelet veya anahat

ROUGH STUFF : English Turkish

n. şiddet, zorbalık