Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SPRACHGEFUHL : English Turkish

n. bir dilin sezgisel yollarla anlaşılması ve kullanımı, bir dilde neyin doğru veya deyimsel olarak neyin uygun olduğuna hassaslık

SPRAG : English Turkish

n. takoz, köstek, fren takozu, morina balığı

SPRAGUE : English Turkish

n. Virjinya'da (ABD) bir şehir

SPRAIN : English Turkish

n. burkulma, burkma

SPRAIN : English Turkish

v. burkmak, incitmek

SPRAIN ONE'S ANKLE : English Turkish

v. bileğini burkmak

SPRAINED : English Turkish

adj. burkulmuş, yaralanmış, incinmiş, yerinden oynamış (bir eklem yerinin bağ dokuları ile ilgili)

SPRAINED ANKLE : English Turkish

urkulmuş bilek, yaralanmış bilek, incinmiş bilek, yerinden oynamış bilek, dönmüş bilek

SPRAINED HIS ANKLE : English Turkish

ileğini burktu, bileğini yaraladı, bileğini incitti, bileğini yerinden oynattı

SPRAT : English Turkish

n. çaçabalığı, hamsi gibi küçük bir balık

SPRATLY ISLANDS : English Turkish

Spratly Adaları, Filipinler yakınlarında Güney Çin Denizi'nde bulunan adalar grubu

SPRAWL : English Turkish

n. yayılma, dağılma, serilme, gelişigüzel yayılan topluluk

SPRAWL : English Turkish

v. yayılmak, yayılarak oturmak, serilmek, sereserpe uzanmak, uzanmak, genişlemek

SPRAWL OUT : English Turkish

v. uzatmak, yaymak, germek

SPRAWLER : English Turkish

n. rahatlayan bir şekilde bacaklarını ve kollarını yayan kimse, gerinen kimse (otururken veya uzanırken)

SPRAWLING : English Turkish

adj. büyüyen, genişleyen, yayılan

SPRAY : English Turkish

n. serpinti, çiseleme, sprey, püsküren sıvı, püskürtücü, bahar dalı, filiz, sürgün

SPRAY : English Turkish

v. püskürtmek, serpmek, sprey sıkmak, sprey boya ile boyamak

SPRAY AND WIPE : English Turkish

püskürtmek ve silmek

SPRAY DRYER : English Turkish

püskürtmeli kurutucu, hava kirletme kontrol sistemine girmeden önce duman gazını soğutan ve suyu gaz yıkayıcı atık sıvıdan buharlaştıran alet

SPRAY GUN : English Turkish

oya tabancası, püskürtme tabancası

SPRAY NET : English Turkish

saç spreyi

SPRAY NOZZLE : English Turkish

n. bahçe kovasının süzgeçli ağzı, meme (araba), püskürtücü meme

SPRAY ON : English Turkish

v. püskürtmek

SPRAY PAINT : English Turkish

n. sprey boya