English Turkish
RUDOLPH : English Turkish
n. bir erkek ismi
RUDOLPH ERICH RASPE : English Turkish
n. (
1794) Alman yazar, Baron von Munchausen'in hikayelerinin yazarı
RUDOLPH GIULIANI : English Turkish
n. Rudolph William Louis Giuliani III (1944 doğumlu), ABD'li hukukçu ve politikacı, New York City'nin eski belediye başkanı (
2001)
RUDOLPH NUREYEV : English Turkish
n. Rudolf Khametovich Nureyev (
1993), Batı'ya sığınan Rus balet
RUDOLPH WILLIAM LOUIS GIULIANI : English Turkish
n. Rudy Giuliani (1944 doğumlu), ABD'li avukat ve politikacı, New York City'nin eski belediye başkanı (
2001)
RUDY : English Turkish
n. bir erkek ismi (Rudolf veya Rudolph'un kısa şekli); bir soyadı; bir bayan ismi; Rudolph Giuliani'nin lakabı (New York City'nin eski belediye başkanı); Arkansas'ta (ABD) bir kasaba
RUDY GIULIANI : English Turkish
n. Rudolph William Louis Giuliani III (1944 doğumlu), ABD'li avukat ve politikacı, New York City'nin eski belediye başkanı (
2001)
RUDYARD : English Turkish
n. bir erkek ismi
RUDYARD KIPLING : English Turkish
n. ((
1936), Hindistan'da doğan İngiliz yazar, "Orman'ın Kitabı" nın yazarı, 1907 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi
RUE : English Turkish
n. sedefotu
RUE : English Turkish
v. pişman olmak, pişmanlık duymak, üzülmek, acımak
RUEFUL : English Turkish
adj. acınacak, acıklı, üzücü, üzgün, kederli, dertli, pişman, hüzünlü, uzüntülü
RUEFULLY : English Turkish
adv. kederle, pişmanlıkla, üzüntüyle; acımayla
RUEFULNESS : English Turkish
n. keder, hüzün, pişmanlık
RUFF : English Turkish
v. kozla almak, koz atmak
RUFF : English Turkish
n. koz ile alma, boyun tüyleri (hayvanlarda), kırmalı yaka, fırfırlı yaka, dövüşken kuş, platika (balık)
RUFFE : English Turkish
n. platika (balık)
RUFFED : English Turkish
adj. yüksek fırfırlı yakası olan
RUFFIAN : English Turkish
n. ayı (tip), hödük, kalas (tip), yontulmamış tip, zorba, kavgacı, kabadayı
RUFFIANISM : English Turkish
n. zorbalık, vicdansızlık
RUFFIANLY : English Turkish
adj. zorbaca, canavarca, ayı gibi
RUFFLE : English Turkish
n. dalgalanma, fırfır, farbala, kırmalı yaka, kırışıklık, boyun tüyleri (kuş), telaş, heyecan, allak bullak olma
RUFFLE : English Turkish
v. dalgalandırmak, kırıştırmak, buruşturmak, hırpalamak, kabartmak (tüy'saç), hızlı hızlı çevirmek (sayfa), karıştırmak, dağıtmak, telaşlandırmak, meraklandırmak, bozmak, dalgalanmak, kırışmak, buruşmak, kızmak, süsü takınmak
RUFFLE HAIR : English Turkish
dağınık saç, karmakarışık saç
RUFFLE ONE'S FEATHERS : English Turkish
v. tüyleri kabarmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani