English Turkish
RUFFLE SMB.'S FEELINGS : English Turkish
v. duygularını incitmek, kırmak
RUFFLE SMB.'S TEMPER : English Turkish
v. canını sıkmak, gıcık etmek, kızdırmak, sinirlendirmek
RUFFLED : English Turkish
adj. dekoratif pilerle süslenmiş; plilenmiş, katlanmış, kıvrılmış
RUFFLER : English Turkish
n. kıvıran, pli yapan, pli şekli veren kimse; buruşturan kimse, katlayan kimse; kışkırtıcı, provokatör, rahatsız eden kimse; kızdırıcı, sinirlendiren kimse, irrite eden kimse
RUFFLY : English Turkish
adj. pleleri olan, kıvır kıvır uçları olan, plilerle karakterize, kıvrımlarla karakterize
RUFIYAA : English Turkish
n. Maldivler'in temel para birimi
RUFOUS : English Turkish
adj. pas rengi
RUG : English Turkish
n. kilim, halı, küçük halı, seccade, namazla, battaniye [brit.], kalın örtü
RUGA : English Turkish
n. kırışıklık, kırışık, kıvrılma, buruşuk, kıvrım
RUGBY : English Turkish
n. ragbi, rugby
RUGGED : English Turkish
adj. inişli çıkışlı, kayalık, sarp, yalçın, engebeli, kaba, yontulmamış, zorlu, çetin, fırtınalı, bet (ses), kulakları tırmalayan, kuvvetli, sağlam
RUGGED CLOTHING : English Turkish
kirli elbiseler, kırışık görünümlü elbiseler, ütüsüz elbiseler
RUGGED STYLE : English Turkish
pasaklı görünüm
RUGGEDISE : English Turkish
v. vibrasyon/titreşim ve şoklara dayanıklı esnek ve kırılmaya dayanıklı enstrümanlar inşa etmek (kameralar veya elektronik cihazlar gibi vb.), hassas cihazları sert kullanımlara adapte etmek (ayrıca ruggedize)
RUGGEDIZE : English Turkish
v. vibrasyon/titreşim ve şoklara dayanıklı esnek ve kırılmaya dayanıklı enstrümanlar inşa etmek (kameralar veya elektronik cihazlar gibi vb.), hassas cihazları sert kullanımlara adapte etmek (ayrıca ruggedise)
RUGGEDLY : English Turkish
adv. kuvvetli bir şekilde, sağlam bir şekilde, zorlu bir şekilde; kaba bir şekilde, sert bir şekilde; duygusuz bir şekilde, acımasız bir şekilde
RUGGEDNESS : English Turkish
n. kabalık,sertlik, acımasızlık; şiddet, haşinlik; katı yüreklilik, kayalık olma; buruşturulmuş veya kırıştırılmış olma durumu
RUGGER : English Turkish
n. ragbi [brit.], rugby [brit.]
RUGLIKE : English Turkish
adj. bir halıya benzeyen, bir kilime benzeyen, bir örtüye benzeyen
RUGOLA : English Turkish
n. bir marul türü olarak değerlendirilen yapraksı sebze
RUGOSE : English Turkish
adj. buruşuk [biy.]
RUGOSELY : English Turkish
adv. buruşuk bir tarzda, kırışıklar ve buruşuklarla
RUGOSITY : English Turkish
n. kırışıklık, buruşturulmuş olma durumu, yükseltilerle ve engebelerle kaplanmış olma durumu
RUGOUS : English Turkish
adj. kırıştırılmış, buruşturulmuş, dalgalı, engebeli, yükseltili
RUHR : English Turkish
n. Batı Almanya'da bir nehir; batı Almanya'da Ruhr Nehri vadisinde endüstriyel bir bölge
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani