Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RULING PRICE : English Turkish

n. cari fiyat

RULY : English Turkish

adj. yönetilebilir, idare edilebeilir, hükmedilebilir; itaatkar, uysal, sadık; düzenli, temiz tertipli ve düzenli

RUM : English Turkish

n. rom, içki

RUM : English Turkish

adj. tuhaf, acayip, garip, şaşırtıcı, komik

RUM AFFAIR : English Turkish

tuhaf ilişki, acayip ilişki, garip anlaşma

RUM CUSTOMER : English Turkish

tuhaf müşteri, garip kimse, acayip kimse, tuhaf kimse

RUM EXTRACT : English Turkish

om özütü, fırında pişirmede kullanılan konsantre edilmiş rom içkisi

RUM RUNNER : English Turkish

içki kaçakçısı

RUMANIA : English Turkish

n. Romanya

RUMANIAN : English Turkish

n. Romen, Romanyalı, Romence

RUMANIAN : English Turkish

adj. Romanya, Romen

RUMANIAN CITIZEN : English Turkish

n. Romanya vatandaşı (güneydoğu Avrupa'da bir ülke)

RUMANIAN RESTAURANT : English Turkish

Romanya restorantı, Romanya yemekleri sunan restorant

RUMBA : English Turkish

n. rumba

RUMBLE : English Turkish

n. gümbürtü, gürültü, gürleme, gurultu, guruldama, haykırış, perdah dolabı, arka koltuk, bagaj yeri, sokak kavgası

RUMBLE : English Turkish

v. gürlemek, gümbürdemek, guruldamak, haykırmak, anlamak, çakmak, sezmek, içini okumak

RUMBLE OUT : English Turkish

gürlemek, haykırmak

RUMBLE SEAT : English Turkish

arka portatif koltuk

RUMBLER : English Turkish

n. gürleyen gümbürdeyen veya haykıran kimse veya şey

RUMBLING : English Turkish

n. guruldama

RUMBLING STOMACH : English Turkish

guruldayan miğde, açlıktan dolayı miğde tarafından çıkarılan ses

RUMBLINGLY : English Turkish

adv. derin yüksek bir sesle, gürültü ile, guruldama ile, guruldayan bir tarzda

RUMBLY : English Turkish

adj. yüksek sesle ve derinden, gürültülü (bir sesle alakalı)

RUMBUSTIOUS : English Turkish

adj. gürültülü, taşkın

RUMEN : English Turkish

n. işkembe