Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RUN UP DEBTS : English Turkish

n. borçlanmak

RUN UPON THE ROCKS : English Turkish

v. kayalara bindirmek

RUN UPSIDE DOWN : English Turkish

v. altüst etmek

RUN WILD : English Turkish

azmak, yabanileşmek, başıboş kalmak, başıboş büyümek

RUN-OF-THE-MINE : English Turkish

adj. olağan, sıradan, alalade, hiçbir şekilde özel olmayan, bayağı; kalite veya nadidelik açısından sıradan; ham işlenmemiş kömürle alakalı

RUNABOUT : English Turkish

n. aylak, işsiz, küçük araba, küçük motorlu tekne

RUNABOUT CAR : English Turkish

n. küçük araba

RUNAGATE : English Turkish

n. serseri, külhanbeyi

RUNAROUND : English Turkish

n. kaçamak davranış, baştan savma hareket, oyalama taktiği

RUNASIMI : English Turkish

n. keçuva dili, Güney Amerika Kızılderili halkının dili (Peru, Bolivya, Ekvador, Şili, ve Arjantin'de konuşulan)

RUNAWAY : English Turkish

n. kaçak, firari, sızıntı

RUNAWAY : English Turkish

adj. kaçak, kontrolden çıkmış, gizli tutulmuş, kolay kazanılmış

RUNAWAY CAR : English Turkish

n. kontrolden çıkmış araba

RUNAWAY INFLATION : English Turkish

yüksek enflasyon

RUNAWAY MATCH : English Turkish

n. kocaya kaçma, kaçarak evlenme, kolay kazanılmış maç

RUNAWAY PRICES : English Turkish

artan fiyatlar, fırlayan fiyatlar, yükselen fiyatlar

RUNAWAY VICTORY : English Turkish

kolay kazanılmış zafer

RUNCINATE : English Turkish

adj. testere dişi gibi

RUNDOWN : English Turkish

n. kısa gözden geçirme, özet, kısa özet; indirim, küçültme, azaltma

RUNE : English Turkish

n. germen alfabesinde bir harf, rünik yazı

RUNG : English Turkish

n. portatif merdiven basamağı, sandâlye ayak desteği, basamak

RUNGLESS : English Turkish

adj. basamaksız, dikey kademesiz; derecesiz veya kademesiz

RUNIC : English Turkish

adj. rünik, germen alfabesi ile yazılmış

RUNLET : English Turkish

n. çay, dere, derecik

RUNNEL : English Turkish

n. oluk, ark, çay, dere