English Turkish
SALISH : English Turkish
n. Salish halkı tarafından konuşulan Yerli Kuzey Amerika Dilleri ailesi
SALIVA : English Turkish
n. tükürük, salya
SALIVARY : English Turkish
adj. salya, tükürük, tükürük salgılayan
SALIVARY GLAND : English Turkish
tükürük bezi, ağızdaki tükürük salgılayan altı salgı bezinden biri
SALIVARY GLANDS : English Turkish
n. tükürük bezleri
SALIVATE : English Turkish
v. tükürük salgılamak, salya akıtmak
SALIVATION : English Turkish
n. tükrük salgılama, salya akıtma
SALK : English Turkish
n. bir soyadı; Jonas Edward Salk (
1995), Palio'ya karşı başarılı ilk palio aşısını geliştiren ABD'li virolog (Salk aşısı)
SALK VACCINE : English Turkish
Salk aşısı, Palio'ya sebep olan virüslere karşı yapılan aşı
SALLEE : English Turkish
n. akasya [avus.]
SALLIE : English Turkish
n. bir bayan ismi
SALLIE MAE : English Turkish
n. (Finans) kuruluşlardan öğrenci kredileri satın alma ve onları ikincil piyasada satma konusunda uzmanlaşmış ABD şirketi (öğrenci kredileri için mevcut fonlardan sabit bir kaynak sağlamaya yardımcı olan)
SALLOW : English Turkish
n. keçisöğüdü, bodur söğüt
SALLOW : English Turkish
adj. solgun, soluk, renksiz, benzi sararmış
SALLOWISH : English Turkish
adj. hastalıklı sarı bir rengi olan (deri ile alakalı)
SALLOWNESS : English Turkish
n. sarımsı olma özelliği, hastalıklı sarı bir rengi olma özelliği
SALLOWY : English Turkish
adj. söğütlerle kaplı, söğütlerle dolu, hallaçların attığı şeylerle dolu
SALLY : English Turkish
n. dışarıya hücum, espri, nükte, çıkış hareketi, gezinti, dolaşma
SALLY FIELD : English Turkish
(1946'da Sally Mahoney olarak doğan) televizyon dizisi "Gidget" (1965) ve sinema filmi "Mrs. Doubtfire" (1993) gibi değişik projelerde çeşitli rollerde oynayan Amerikalı aktrist
SALLY FORTH : English Turkish
v. çıkmak, dışarıya çıkmak, gezmeye çıkmak
SALLY LUNN : English Turkish
n. küçük tatlı çörek
SALLY OUT : English Turkish
v. saldırmak (dışarıya), çıkış hareketi yapmak, çıkmak, dışarıya çıkmak, gezmeye çıkmak
SALMAGUNDI : English Turkish
n. et, ançuez ve yumurtali bir yemek
SALMAN : English Turkish
n. Selman, bir soyadı (Arapça)
bir erkek ismi (Arapça)
Hz. Muhammet ile tanıştıktan sonra din değiştirerek bir ideal gerçek arayıcısı olarak İslam'ı seçen biraz efsanevi figür (Selman-ı Pak)
SALMAN RUSHDIE : English Turkish
Salman Rüşdi, (1947 doğumlu) Hindistan asıllı İngiliz yazar, "Şeytan Ayetleri" kitabının yazarı (Ayetullah Humeyni tarafından gıyabında ölüme mahkum edildikten sonra saklanan)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani