Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SALTATION : English Turkish

n. hoplama, sıçrama, zıplama, fırlama, ani hareket

SALTATORY : English Turkish

adj. sıçrayabilen, sıçrayan, aniden değişen

SALTATORY EVOLUTION : English Turkish

sıçrama yapan evrim/gelişim, ani gelişme; mutasyon, sıçrama (Biyoloji)

SALTATORY EXERCISES : English Turkish

sıçrama alıştırmaları, zıplama egzersizleri, hoplama alıştırmaları

SALTBOX : English Turkish

n. tuz kabı, tuz saklamak için kap; binanın ön yüzünde iki ve arka tarafında bir daire bulunan Amerikan mimari tarzı (genellikle New England'da bulunan)

SALTCELLAR : English Turkish

n. tuzluk, tuz karıştırıcı, tuz silkeleyici, küçük tuz kabı

SALTED : English Turkish

adj. salamura, tuzlu, tuzlanmış

SALTED CHEESE : English Turkish

tuzlu peynir, tuzlanmış peynir, sıcak süt ve yalın ve kuru tuzdan üretilen sert peynir

SALTERN : English Turkish

n. tuzla, tuz fabrikası

SALTILY : English Turkish

adv. tuzlu bir şekilde, açık saçık bir şekilde; keskin bir şekilde, sert bir şekilde, haşin bir şekilde, yakıcı bir tarzda, iştah uyandırıcı bir şekilde, cin gibi bir şekilde, zeki bir şekilde

SALTINE : English Turkish

n. küçük tuzlanmış kraker, tuzlu büskivi

SALTINESS : English Turkish

n. tuzluluk

SALTIRE : English Turkish

n. Aziz Andrew'in haçı; diagonal/çapraz kollu haç

SALTISH : English Turkish

adj. hafif tuzlu, bir miktar tuzlu, belli belirsiz tuzlu

SALTLESS : English Turkish

adj. tuzsuz, tatsız tuzsuz, esprisiz

SALTLICK : English Turkish

n. hayvanların yaladığı tuz bloğu; doğada bulunan ve hayvanların gidip yaladığı tuz ve mineral kaynaklarının olduğu yer

SALTNESS : English Turkish

n. tuzlu olma durumu, tuzlu olma özelliği; tuzlu olma vasfı

SALTO : English Turkish

n. Uruguay'da bir şehir

SALTO : English Turkish

n. (Spor) salto, takla, ayakların başın üzerinden geçtiği ve vücudun belin etrafında döndürüldüğü havada yüksekte yapılan parende veya salto

SALTO MORTALE : English Turkish

ölüm atlayışı, ölüm saltosu, havada dönen bir atlet tarafından yapılan son derece cesaret isteyen bir atlayışın lakabı

SALTPAN : English Turkish

n. tuzla, tuz ayırma kabı

SALTPETER : English Turkish

n. güherçile

SALTPETRE : English Turkish

n. güherçile

SALTS : English Turkish

n. tuzlar, ait ve bazların reaksiyonundan üretilen maddeler (Kimya)

SALTS OF LEMON : English Turkish

n. limon tuzu