English Turkish
SAVE LIVES : English Turkish
hayatlar kurtarmak
SAVE ONE'S BACON : English Turkish
postu kurtarmak, paçayı sıyırmak, cezadan kurtulmak, ölümden kurtulmak
SAVE ONE'S CARCASS : English Turkish
gövdesini korumak, kendini korumak, kendini tehlikeden kurtarmak
SAVE ONE'S FACE : English Turkish
onurunu korumak, haysiyetini muhafaza etmek
SAVE ONE'S HIDE : English Turkish
postunu kurtarmak
SAVE ONE'S LIFE : English Turkish
irinin hayatını kurtarmak, bir başka insanın hayatını kurtarmak
SAVE ONE'S NECK : English Turkish
postu kurtarmak
SAVE ONE'S OWN HIDE : English Turkish
kendini korumak, kendini tehlikeden kurtarmak, kendisini kurtarmak
SAVE ONE'S SKIN : English Turkish
derisini kurtarmak, kurtarılmış olmak, kurtarılmak, kendini korumak
SAVE ONESELF TROUBLE : English Turkish
kendini beladan korumak, beladan kaçınmak, bir sıkıntıdan beladan uzak durmak, can sıkıcı bir durumdan kendisini kurtarmak
SAVE SMB.'S LIFE : English Turkish
v. hayatını kurtarmak, canını kurtarmak
SAVE SPOTS ON THE ELECTION LIST : English Turkish
adaylar listesinde kendine bir yer kapmak, adaylar listesinde kendine bir boşluk bulmak
SAVE THE DAY : English Turkish
günü kurtarmak
SAVE THE MARK : English Turkish
ifade için beni affet
SAVE THE SITUATION : English Turkish
durumu kurtarmak, bir durumu başarısız olmaktan kurtarmak
SAVE THE TROUBLE : English Turkish
dert etme, çaba sarfetme, çaba harcamaya değmez, zaman kaybı
SAVE TIME : English Turkish
zamanı kurtarmak, zamanın boşa gitmesine veya zaman kaybetmeye mani olmak
SAVE UP : English Turkish
v. tasarruf etmek, para biriktirmek
SAVE UP FOR A RAINY DAY : English Turkish
v. kara gün için para biriktirmek
SAVE YOUR BREATH : English Turkish
nefesini sakla, çabaya değmez, kendine dert etme, üzülme
SAVE YOUR REVERENCE : English Turkish
yaltaklanma içerisine girme, çok fazla kompliman yapma
SAVEABLE : English Turkish
adj. kurtarılabilir; önlenebilir; muhafaza edilebilir, konserve edilebilir
SAVED : English Turkish
adj. kaydedilmiş
SAVED EVERY PENNY : English Turkish
her peniyi biriktirmiş, tüm parasını biriktirmiş, mümkün olduğu kadar idareli kullanmış
SAVED FACE : English Turkish
kendisini onurlu ve gururlu bir şekilde bir durumdan kurtarmış, değerini alçaltmaktan kendisini kurtarmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani