Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SECURITY NEEDS : English Turkish

güvenlik ihtiyaçları, güvenlik gereksinimleri

SECURITY OFFICER : English Turkish

güvenlik görevlisi

SECURITY PARTNERSHIP : English Turkish

güvenlik ortaklığı, güvenlik adına işbirliği

SECURITY PROBLEM : English Turkish

güvenlik problemi, güvenlik sistemindeki hata

SECURITY RAILS : English Turkish

güvenlik teli, koruyucu fens teli, tel örgü

SECURITY RATE : English Turkish

certain rate in relation to the face value rate (for stocks, etc.), set price

SECURITY RISK : English Turkish

güvenlik riski, güvenlik tehlikesi

SECURITY ROAD : English Turkish

emniyet şeridi, güvenlik yolu, güvenlik devriyesi yapmak için kullanılan yol

SECURITY ROOM : English Turkish

güvenlik odası, bomba sığınağı, sağlamlaştırılmış ve emniyete alınmış oda

SECURITY SERVICES : English Turkish

güvenlik servisleri, güvenlik hizmetleri, özellikle maksimum koruma sağlayacak şekilde yaratılmış hizmetler

SECURITY SPHERE : English Turkish

güvenlik bölgesi

SECURITY WALL : English Turkish

güvenlik duvarı, koruma için inşa edilmiş duvar, güvenliği sağlamak için inşa edilmiş duvar

SECURITY ZONE : English Turkish

güvenli bölge

SECY : English Turkish

sekreter, ofis yazmanı, bir ofis veya organizasyonda yönetim işinde çalışan kimse, müdür

SEDAN : English Turkish

n. sedan, binek otomobili, tahtırevan, sedye

SEDAN CHAIR : English Turkish

n. tahtırevan, sedye

SEDATE : English Turkish

v. yatıştırmak, yatıştırıcı vermek, sakinleştirici ilaç vermek

SEDATE : English Turkish

adj. sakin, ağırbaşlı, ciddi, uslu, oturaklı, aklı başında

SEDATED : English Turkish

adj. rahatlamış, sakin; yatıştırıcı ilaç vasıtasıyla sakinleşmiş

SEDATELY : English Turkish

adv. sakin bir şekilde, soğukkanlı bir şekilde; sakin bir şekilde, kendi halinde, ağırbaşlı bir tarzda

SEDATENESS : English Turkish

n. ciddiyet, ağırbaşlılık, usluluk, aklı başındalık

SEDATION : English Turkish

n. yatıştırma, sakinleştirme (ilaçla)

SEDATIVE : English Turkish

n. yatıştırıcı, sakinleştirici

SEDATIVE : English Turkish

adj. yatıştırıcı, müsekkin

SEDATIVISM : English Turkish

n. aynı anda sakinleştirici reçeteli ilaç ve alkol bağımlısı olan bir insanın durumu