English Turkish
SEDUCTIVE : English Turkish
adj. baştan çıkarıcı, ayartıcı, tahrik eden, şuh, çekici
SEDUCTIVELY : English Turkish
adv. baştan çıkarıcı bir şekilde, ayartıcı bir şekilde, çekici bir şekilde
SEDUCTIVENESS : English Turkish
n. baştan çıkartıcılık, çekicilik, ayartma, çekici veya baştan çıkarıcı olma özelliği
SEDUCTRESS : English Turkish
n. baştan çıkartan kadın, ayartan kadın
SEDULITY : English Turkish
n. çalışkanlık, gayret, hamaratlık
SEDULOUS : English Turkish
adj. çalışkan, hamarat, gayretli, sebatlı, dayanıklı
SEDULOUSLY : English Turkish
adv. sürekli bir şekilde, devamlı bir şekilde, çalışkan bir şekilde, yorulmak nedir bilmez bir şekilde
SEDULOUSNESS : English Turkish
n. devamlılık, süreklilik, sebat, ısrar, çaba, çalışkanlık, yorulmama
SEE : English Turkish
n. papalık, piskoposluk
SEE : English Turkish
v. görmek, seyretmek, bakmak, görüp geçirmek; görüşmek; anlamak; sezmek, farketmek; göz önüne almak; uğurlamak, yolcu etmek
SEE A JOKE : English Turkish
ir şakayı görmek, bir espriyi anlamak, bir şakayı idrak etmek
SEE A WOLF : English Turkish
sesini kaybetmek
SEE ABOUT : English Turkish
icabına bakmak, ilgilenmek
SEE ACTION : English Turkish
v. savaş görmek
SEE AFTER : English Turkish
ilgilenmek
SEE BEYOND ONE'S NOSE : English Turkish
urnunun ötesini görmek, kendisinin yanındaki veya ötesindeki şeyin farkına varmak, diğer insanların veya durumların farkına varmak
SEE CHAPTER : English Turkish
ölüme bakmak, bölüm rakamını adlandırmak
SEE DAYLIGHT : English Turkish
sonunda anlamak, günyüzü görmek
SEE DOUBLE : English Turkish
çift görmek, sarhoş olmak
SEE EYE TO EYE : English Turkish
göz göze bakmak, aynı fikirde olmak
SEE EYE TO EYE WITH : English Turkish
aynı fikirde olmak
SEE EYE TO EYE WITH SMB : English Turkish
aynı görüşte olmak, tamamen aynı fikirde olmak
SEE FIT : English Turkish
uygun görmek
SEE FIT TO : English Turkish
v. doğru olarak görmek, doğru/haklı olduğunu düşünmek, uygun olduğunu görmek, uygun olduğuna inanmak
SEE FOR YOURSELF : English Turkish
kendisi için bir göz atmak, kendiliğinden kanıtlamak, kendisinin olduğundan emin olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani