Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SEE YOU SOON : English Turkish

görüşmek üzere

SEE YOU TOMORROW : English Turkish

yarın görüşmek üzere

SEE YOU! : English Turkish

Güle güle!, Sonra görüşürüz!, Allah'a ısmarladık!

SEE-SAW : English Turkish

iki insanın (genellikle çocukların) oturabileceği ve havaya yükselip dönebileceği iki yanında bir oturak olan ve merkezinde bir dayanak olan tahta

SEE-THROUGH : English Turkish

adj. ışığı geçiren, transparan

SEEABLE : English Turkish

adj. görülebilir, izlenebilir, seyredilebilir

SEED : English Turkish

n. istiridye yavruları, tohum, çekirdek, tane, meni, sperma, döl, çocuk

SEED : English Turkish

v. tohum vermek, tohum ekmek, çekirdeğini çıkarmak, sınıflamak (yarışmacıları)

SEED A CLOUD : English Turkish

ulut ekmek, yağmuru teşvik etmek için bulutların içerisine bir madde atmak

SEED COAT : English Turkish

ir tohumu kaplayan, bir tohumun kabuğu

SEED CORN : English Turkish

n. tohumluk mısır [amer.], tohumluk buğday [brit.]

SEED DOWN : English Turkish

çim tohumu ekmek, bitki tohumları ekmek

SEED DRILL : English Turkish

n. tohum ekme aleti, mibzer

SEED LEAF : English Turkish

n. tohumdan ilk çıkan yaprak

SEED LOBE : English Turkish

n. kotiledon; tohum yaprağı, tohumdan çıkan ilk yaprak

SEED MONEY : English Turkish

n. (İngiliz İngilizcesi) bir işin veya bir projenin kurulmasını ve gelişmesini sağlayan veya bunun için gereken para; yeni bir işi finanse etmek için bir risk girişimcisi tarafından sağlanan başlangıç parası (Finans)

SEED OF ABRAHAM : English Turkish

İbrahimin tohumları, İbrahimin çocukları, İbrahim'in soyundan gelenler

SEED OF EVIL : English Turkish

kötülük tohumu, ağrı ve açının başlangıcı, bir şeytani imparatorluğun başlaması

SEED OIL : English Turkish

n. tohum yağı, bitki tohumlarından elde edilen yağ

SEED OYSTER : English Turkish

n. istiridye yavrusu

SEED PEARL : English Turkish

küçük inci

SEED PLANT : English Turkish

tohum bitkisi, tohumlar üreten bitki

SEED PLOT : English Turkish

n. fidelik, ocak (ülkü vb.), yuva (ilim vb.)

SEED POTATO : English Turkish

ekimlik patates

SEED VESSEL : English Turkish

tohum kılıfı, tohumlar içeren kabuk