English Turkish
SOLDIER : English Turkish
n. asker, er, nefer, işçi, beyaz karınca
SOLDIER : English Turkish
v. askerlik yapmak
SOLDIER CRAB : English Turkish
n. asker yengeç, rengi soluk mavi olan küçük bir Avustralya yengeci
SOLDIER OF FORTUNE : English Turkish
paralı asker
SOLDIER ON : English Turkish
v. yılmamak, yılmadan çalışmak
SOLDIERING : English Turkish
n. askerlik, askerlik yapma, asker olma
SOLDIERLIKE : English Turkish
adj. asker gibi, askere benzer, asker özelliğinde, askere yaraşır, askere yakışır
SOLDIERLY : English Turkish
adj. askerce, asker gibi, askeri
SOLDIERS HITCH-HIKING POST : English Turkish
asker otostop noktası, askerlerin içinde saklanarak geçenlere otostop çekebildikleri barınak
SOLDIERS MANUAL : English Turkish
asker kılavuzu, asker el kitabı, asker rehberi, içinde askerler hakkında kural ve düzenlemeler yazılı olan kitap
SOLDIERS' COMPLAINTS COMMISSIONER : English Turkish
asker şikâyet komiseri, askerlerden gelen şikâyetlerle ilgilenen askerî konum
SOLDIERS' PAY : English Turkish
n. asker ödemesi, asker maaşı, William Faulkner'in Şubat 1926'da yayımlanan romanı
SOLDIERS' WELFARE COMMITTEE : English Turkish
asker refah komitesi, askerlerin durumlarını iyileştirmeye ve onlara sosyal yardımlar sağlamaya çalışan teşkilat
SOLDIERSHIP : English Turkish
n. askerî özellikler, askerlik; savaşçılık yeteneği, dövüşçülük becerisi; asker olmak için gerekli olan yetenekler
SOLDIERY : English Turkish
n. askerlik, askerler, asker takımı
SOLDO : English Turkish
n. eski İtalyan bakır madenî parası
SOLE : English Turkish
n. taban, kaide, dil balığı
SOLE : English Turkish
v. pençe vurmak, taban koymak
SOLE : English Turkish
adj. biricik, tek, yeğâne, özel, bekâr, yalnız
SOLE AGENT : English Turkish
tek temsilci, yegane temsilci, tek mümessil
SOLE BILL : English Turkish
n. tek nüshalı bono
SOLE CAPITAL : English Turkish
tek anapara, tek sermaye; tek zenginlik, tek para kaynağı
SOLE CUSTODY : English Turkish
oşanma durumlarında çocuğun velayetinin mahkeme kararıyla ebeveynlerinden birine verilmesi
SOLE EXHIBITION : English Turkish
tek sergi, bireysel sergi
SOLE HEIR : English Turkish
n. tek mirasçı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani