English Turkish
SPECTRUM : English Turkish
n. spektrum, tayf, göz kamaştıktan sonraki görüntü, birbiri ile ilgili düşünce ve nesneler dizisi
SPECTRUM ANALYSIS : English Turkish
n. spektrum analizi, tayf analizi, görünge çözümlenmesi, spektroskopi, bir spektroskop aracılığıyla bir görüngenin renklerinin yaratılması ve izlenmesi; görüngenin incelenmesi için spektroskop kullanılması; spektroskopik analiz
SPECTRUM OF OPPORTUNITIES : English Turkish
fırsatlar yelpazesi, fırsatlar çeşidi, şanslar çeşidi
SPECULAR : English Turkish
adj. yansıtıcı, aynaya özgü olan, spekuluma ait
SPECULAR IRON : English Turkish
n. kantaşı, hematit
SPECULATE : English Turkish
v. spekülasyon yapmak, tahminde bulunmak, kuramsal olarak düşünmek
SPECULATION : English Turkish
n. spekülasyon, kuramsal düşünme, teori, tahmin, borsada oynama
SPECULATIVE : English Turkish
adj. spekülatif, kuramsal, teorik, kurgusal, kuruntulu, vesveseli, şüpheli
SPECULATIVE CHANNEL : English Turkish
spekülatif kanal, yüksek risklerle yüksek kazançlar elde etmenin mümkün olduğu yatırım kanalı
SPECULATIVE SHARE : English Turkish
spekülatif hisse, spekülatif pay, sadece ekonomik nedenlerle değil ama hızlı kâr etmek amacıyla satın alınan hisse
SPECULATIVELY : English Turkish
adv. spekülatif bir şekilde, teorik bir şekilde, tahminî bir şekilde
SPECULATIVENESS : English Turkish
n. spekülatiflik, teoriklik, tahminî olma durumu; tahmin etmeye eğilimli
SPECULATOR : English Turkish
n. spekülatör, borsa yatırımcısı
SPECULUM : English Turkish
n. madeni ayna, spekulum
SPEECH : English Turkish
n. konuşma, demeç, nutuk, hitabe, söylev, anlatma, savunma, konuşma yeteneği, söz söyleme, konuşma şekli, şive, dil, ses (enstrüman)
SPEECH ACTS : English Turkish
(Dilbilim) konuşma işi, belirli bir ifadede bulunma faaliyeti (örneğin bir evlenme teklifi tehdit etme vs)
SPEECH AMPLIFIER : English Turkish
konuşma yükselteci, hoparlör
SPEECH CENTER : English Turkish
n. konuşma merkezi
SPEECH COMPACTION : English Turkish
konuşma sıkıştırması, söz sıkıştırma
SPEECH COMPRESSION : English Turkish
konuşma sıkıştırması, söz sıkıştırma, ses kalitesine zarar vermeden konuşma kaydı içeren bir dosyayı sıkıştırma
SPEECH DAY : English Turkish
ödül töreni günü, diploma töreni günü
SPEECH DEFECT : English Turkish
n. konuşma bozukluğu
SPEECH DISORDER : English Turkish
konuşma rahatsızlığı, konuşma sorunu, konuşma problemi, bir konuşma terapistinin iyileştirmesini gerektiren sorun
SPEECH FROM THE THRONE : English Turkish
kral konuşma, kralın konuşması, bir kralın parlamento önünde gerçekleştirdiği konuşma
SPEECH IMPAIRMENT : English Turkish
n. konuşma bozukluğu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani