Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SPEED INDICATOR : English Turkish

n. hızölçer, takometre, hız sayacı

SPEED LATHE : English Turkish

n. hızlı torna

SPEED LIMIT : English Turkish

hız limiti, azami sürat

SPEED MERCHANT : English Turkish

n. hız delisi, sürat meraklısı

SPEED OF A CLICK : English Turkish

tıklama hızı, bir fare tıklaması yapmak için gerekli olan zaman (Bilgisayar)

SPEED OF APPROACH : English Turkish

yaklaşma hızı, bir şeyin yaklaşma hızı oranı

SPEED OF LIGHT : English Turkish

n. ışık hızı, elektromanyetik ışınların uzaydaki sürekli fiziksel hızı, ışığın her seferinde hareket ettiği uzaklık birimi (yaklaşık olarak saniyede
792,5 kilometre /
000 mil'dir)

SPEED OF SOUND : English Turkish

ses hızı, ses sürati, sesin yol alma hızı

SPEED RANGE : English Turkish

hız aralığı, devir aralığı, hız sınırı, bir aracın ulaşabileceği hız limiti

SPEED READING : English Turkish

n. hızlı okuma

SPEED READING COURSE : English Turkish

hızlı okuma kursu, metinleri hızlı bir şekilde okuma eğitimi

SPEED SKATER : English Turkish

n. sürat patencisi

SPEED SKATING : English Turkish

n. sürat pateni, hız pateni

SPEED TRAP : English Turkish

adar (trafik), hız kontrol radarı

SPEED UP : English Turkish

hızlandırmak, çabuklaştırmak, gazlamak, gaza basmak, hız yapmak, hızını artırmak, hızlanmak

SPEED-MEASURING DEVICE : English Turkish

hız ölçme cihazı, hızı ölçmek için kullanılan aygıt

SPEED-UP : English Turkish

n. hızlandırma, hızını arttırma; bir yönetim organının çalışanlarından talep ettiği üretim oranındaki artış

SPEEDBOAT : English Turkish

n. sürat teknesi

SPEEDBOATING : English Turkish

n. sürat teknesiyle seyahat etme, sürat motoruyla hız yapma

SPEEDCOP : English Turkish

n. trafik polisi (hız kontrolü yapan), motorlu trafik polisi

SPEEDER : English Turkish

n. hızlandırıcı, sürat regülatörü, hız yapan sürücü, aşırı hız yapan sürücü

SPEEDILY : English Turkish

adv. hızla, çabucak, çabuk bir şekilde

SPEEDINESS : English Turkish

n. hızlılık, çabukluk, hızlı olma, sürat, acelecilik

SPEEDING : English Turkish

n. hız yapma, sürat yapma, hızlı gitme

SPEEDING TICKET : English Turkish

aşırı hız cezası, hız limitinin aşılmasından dolayı kesilen ceza