Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
STOREROOM : English Turkish

n. ambar, depo, kiler

STORES : English Turkish

n. levazım, erzak, kumanya, bolluk, hazine

STOREY : English Turkish

n. kat

STOREYED : English Turkish

adj. katlı

STOREYED : English Turkish

suff. katlı

STORIED : English Turkish

suff. katlı

STORIED : English Turkish

adj. hikâye edilmiş, tarihsel önemi olan, öykünün resimleri ile süslenmiş, katlı

STORK : English Turkish

n. leylek

STORKSBILL : English Turkish

n. turnagagası

STORM : English Turkish

n. fırtına, kasırga, hücum, öfke, kıyamet, kargaşa, telaş, fırtınanın yarattığı dalgalanma

STORM : English Turkish

v. şiddetli esmek, fırtına gibi esmek, kıyameti koparmak, öfkelenmek, hücum etmek, saldırmak, zorla girmek, taarruz etmek

STORM ANCHOR : English Turkish

n. ocaklık demiri, kurtuluş ümidi

STORM BEATEN : English Turkish

fırtınaya tutulmuş, fırtına yemiş

STORM CENTER : English Turkish

n. kasırga merkezi, karışıklığın kaynağı

STORM CLOUD : English Turkish

yağmur bulutu, kara bulut, tehlike

STORM PETREL : English Turkish

fırtına kırlangıcı, fırtına kuşu

STORMBIRD : English Turkish

n. fırtına kırlangıcı

STORMBOUND : English Turkish

adj. fırtınadan mahsur kalmış, fırtınanın engellediği, fırtına yüzünden gecikmiş

STORMONT : English Turkish

n. bir soyadı; Kanada'da bir ilçe

STORMY : English Turkish

adj. fırtınalı, şiddetli, heyecanlı

STORMY PETREL : English Turkish

fırtına kırlangıcı, huzur bozan kimse, huzursuzluk yaratan kimse

STORRS : English Turkish

n. bir soyadı; Konektikıt'ta (ABD) bir şehir

STORY : English Turkish

n. hikâye, öykü, masal, rivayet, martaval, söylenti, efsane, makale, kat

STORYBOOK : English Turkish

n. öykü kitabı, hikâye kitabı, masal kitabı

STORYTELLER : English Turkish

n. öykücü, hikâyeci, masalcı, palavracı